- do you speak english?
* i would like to say yes, but unfortunately, i can not speak even a word of english.
- but but
* really i am so sorry, but i can not do anything for you.
- ne lan bu paradox mu yapıyon lan bana, sonra turiste tecavuz ettiler, gel lan buraya
* abi dur ben de türküm, şaka yaptım walla
- ben türkce bilmiyorum ki, devam etmek zorumdayım... ****
ingilizce konusabilir misin.
alternatif cevaplar;
-ohoo nediyon sen espri bile yapıom bak şimdi
"i go to me the can but the. zuhaa" seklinde de olabiliyormuş.
turistlerle uzaylıyla karşılaşmış gibi dialog kurma hevesinde olan yurdum insan topluluğunun, kurdukları dialogların ilk ve son cümlesidir. alternatif ingilizce monologları için ayrıyetten (bkz: what is your name)
iki arkadaş antalyada yürürler ve yolda iki turist bayana rastlarlar;
e.-i*love*you.(der erkek ve karşısındaki kızı gösterir.)
t.-:) (diye gülümser kız)
e.-i*love*you.(der yine erkek ama bu sefer diğer kızı gösterir.)
t.-???
e.-oldu bu iş oğlum kaldırdık hatunları.
e2.-oğlum harbi sen bu ingilizceyi yalamış yutmuşsun.
-hey, can you help me please ?
-bize mi diyo lan bu ekrem ?
-evet abi !
-buyrun ne istediydiniz ?
-umm... i dont think i can understand you.Do you speak english ?
-konuşuruz bacım ayıbediyon.. sen gel bakalım şöle arkaya benle
-%/^&
-do you speak english
-AY LAV YU MADAM
-WHAT ARE YOU CRAZY
-AY EM SANA VERi VERi HASTAYIM ALLAH BELAMI VERSiN BAK.
-OH MY GOD. iS THERE ANYBODY TO HELP ME?
-BEN DE GODUNU GORDÜĞÜM SiNCE HASTAYIM. AY EM SiCK MADAM. AY SiCK YUUU
-OH NOOO...NO FUCKKKK
-UFAK MUFAK iDARE EDiVER ARTIK