kişi doğum gününde büyük beklentiler içine girer, özellikle hediye konusunda özel kişilerden anlamlı bir hediye almak çoğu kişinin arzusudur efenim. akabinde beklentiyi karşılamayan hediyelerin alınması ile yüz ekşir, karşıda ki kişiyi kırmamak için mutlu olunmuş gibi bir hava verilir. ama yaşanan hayal kırıklığı insanın içine bir güzel oturur. bir de sevgili tarafından alınan peluş kurbağa ile karşılaşılırsa kişi hayattan soğur. içi içini yer.
+ al aşkım bu hediyen.( ben bir bok yedim ama bakalım ne yapacaksın)
( hediye açılır, bir boka benzemeyen peluş kurbağa)
- ehe ne güzel düşünmüşsün sevgilim. ( allah belanı versin merve çok düşündün mü lan bunun için.)
+ değil mi aşkım çok tatlı.( aradım bir bok bulamayınca bunu alayım dedim)
- evet, evet baya baya tatlı.( hiç almasaydın, en azından unuttum deseydin daha iyidi lan)
genelde erkeklerin içinde bulunmadığı durumdur.hepimiz biliyoruz ki kadınların ihtiyaçları erkeklerinkine oranla daha fazladır.doğru orantılı olarakta hediye beklentisi fazladır.çok pahalı marka bir parfüm,yine marka bir çanta vs.bir de sonrasında yapılan şaşırma numarasını iyi yapmak her yiğidin hakkı değildir.
şu sıralar içinde içinde olduğum beklenti hissidir.aslında bir güzel söz, bir öpücük, bir iyi dilek yeterlidir.hatta, sadece ve sadece hatırlasın yeterdir.sevdiğin insanların ağzından dökülen birkaç söz bile makbule geçer.
sırf hediye için doğum gününü etrafa ilan edenleri samimiyetsiz buluyorum ayrıca.
hayal kırıklığı ile sonuçlanır. (acı) tecrübeyle sabittir.
ben bu triplere hiç girmek istemiyorum diyenler için çözüm:
-alo aşkım?
-efendim hayatım.
-bana doğum günümde çanta hediye etmene karar verdim. hatta çantayı da beğendim.
-tamam canım.
-gelirken para çekmeyi unutma.