tanımla özdeştirildikten sonra yanına yaklaşılamayandır. kendinin ne olarak adlandırıldığından habersiz, rutinine terk edilmiş erkektir aynı zamanda. doğru adlandırması yapan kişi tarafından yolları gözlenir, rutini ezberlenir. yine de "sen o'sun be adam, gel artık!" denilemez.
o zaman, doğru erkek veya doğru kadın yoktur. doğru insan vardır.
yani
doğru insan lafını, insan kelimesinin nispeten üzerinde aynı fikre sahip olabileceğimiz bir soyutlama olduğunu varsayarsak, doğrunun ne olduğunu anlayarak algılayabiliriz. ben doğrunun ne olduğunu bilmiyorum; diyorlar ki, bir mutlak doğru, bir sosyal doğru bir de bireysel doğru olurmuş. akla yakın gelen bu kategorileri incelediğimiz kavrama uygularsak:
1) öyle 'doğru insan'lar vardır ki biz olsak da doğrudurlar olmazsak da;
2) öyle 'doğru insan'lar vardır ki çevremiz göstermiştir onları, "aha bak, recep, ne kadar doğru bir insan"; ve
3) öyle 'doğru insan'lar vardır ki biz gösteririz onları, "rüyalarımın insanı!"
diyebiliriz. herhalde üçüncü kategori bu başlık altında peşinden koştuğumuz, ama genel olarak, peşinden koşmamız gereken bireysel doğrularımız mıdır?
ben doğru insan diyemiyorum kendi adıma, ne dersem diyorum ama: beklediğim insan, arzuladığım insan, kafa dengi insan, aradığım insan.
şimdi bunların doğrultusunda neden yanlış insanların hepsi karşımıza doğru zamanlarda çıkar?
allasen, biri bana bunu anlatsın. benim anladığım doğru erkek tanımı: bakire bayanların cinsel ilişkiden kaçınmak için ısrarlaöone sürdükleri mazeretin değişmez nesnesidir diye biliyorum
olmayan erkektir.kadınlar hayallerindeki erkekler için birçok özellik belirler ve bu adamı bulursam bir daha peşini bırakmam der.örneğin yerine göre davranmasını bilsin,yakışıklı olsun,dinlemesini bilsin aniden sinirlenmesin,sadık olsun ve benimle yetinsin,beni korusun,alışverişe çıktığımızda sıkılmadan saatlerce benimle gezsin,tek bir yalan bile söylemesin,bana değer verdiğini hissettirsin,yatakta çok ateşli olsun... ama bu erkek karşılarına çıktığında birkaç ay bu durumdan hoşlanırlar sonra sıkılırlar ve bu erkeğe tekmeyi basarlar.bu erkeğe söyledikleri söz'çok iyi birisin,çok temiz yüreklisin ama olmayınca olmuyor seni sevemiyorum' olur...ne yazık ki kadınların peşinden koştuğu,uğruna gözyaşı döktüğü erkekler onları pek umursamayan kendi hayatına bakan erkeklerdir... peki bizim nasıl bir erkek olmamız gerek? değer veren ama bir sevgili olarak değer görmeyen sadık erkek mi yoksa kimseyi umursamayan her gün bir kızı üzen sahte kişilikli ama gözde erkek mi ?