playing for change'in türkiye ayağıdır. çalıntı veya kopya değildir. ayıca hayko cepkinden tam versiyon gesi bağları dinleme arzusu uyandıran bi proje olmuş. çalan söyleyen herkesin ağzına yüreğine sağlık ama hayko ayrıca bir övgü istiyor.
en güzel kısmının 03:20'deki begüm sürer coşarer in seslendirdiği kısım olmuştur. ne güzel atma garip anam beni dağlar ardına demiş. geriya sarıp sarıp o kısmı dinliyorum.
seda kurtuluş adlı hatunun sesine hayran kaldığım projedir. lakin hatunun başka şarkısını bulamadım o nasıl bir sestir allahını seven üstüme toprak atsın.
facebook sayesinde karşılaştığım doğa için çal projesinin üçüncü versiyonu. oldukça güzel olmuş tıpkı diğerleri gibi. özellikle bir ara jazz müziğe bağlaması oldukça şık olmuş.
gesi bağları için en azından bir kayserili vatandaş bulsalarmış. ayıp olmuş sanki azıcık. bu kadar trabzonlu ya da trabzonda yaşayan müzisyen varken biraz da doğu güneydoğu olsaymış arada iyiymiş.
Yağmur Erçin isimli trabzonlu ufaklığa aşık oldum. Bu nası güzel bi sestir, bu nası bi sevimliliktir, onca profesyonel sesin arasında ne de güzel cuk diye oturmuştur bu minik kızın sesi. yirim... yimelik zaten. O değil de levent üzümcü ne alaka abicim.
potpori gene muhteşem. söylenecek bi tek söz var. muhteşem.
ilk ikisi kadar güzel, şahane olmuş proje. Hayko cepkin , dilek türkan ve naseem nahid'in varlıkları da ayrı bir hava katmıştır. özellikle de dilek türkan , allah'ım ne güzel bir sestir o, tek kelime bile etse yeterli o sesiyle.
çok keyifli ve güzel bir projedir. öncekilerle karşılaştırıldığında konsept değişikliğine gidilmiş ve bu değişiklikte hiç fena olmamıştır. devamı gelecektir.
bundan önceki iki çalışmasından farklı olarak birden fazla şarkıyı bir arada söylenmiştir. genel olarak karadeniz ezgileri ağır basmaktadır. büyük emek var ve gerçekten çok güzel bir çalışma ancak ilki kadar vurucu bir etkiyi yapmayacaktır.
playing for change projesinden esinlenen projedir.
güzel iştir vesselam.
böyle güzel şeyler kopya edilse salak saçma programlar yerine ne kadar iyi olur diye de düşündürmedi değildir.
yapımcısı ersan özcan'dır. bu nedenle yoğun bir trabzonlu müziyen etkisi vardır. ayrıca bu trabzonlu müzisyenlerin çoğu zaten ersan özcan'ın albümünde beraber çalışmaktadır. prodüktör fuat saka'dır. the shin grubu da fuat saka'nın yıllarca beraber çalıştığı "fuat saka ve internasyonal grubu"nun demirbaşlarıdır.
böyle de bir detay vermek istedim.
edit: zaten çok güzel bir olay olduğundan bir de ben övmeye gerek duymadım. alkışlıyoruz orası ayrı.