Eğer DNA sarmalımızı düz bir çizgi olarak düşünseydik ortaya 10 milyar mil uzunluğunda bir çizgi çıkardı. Bu mesafe Dünya ile Plüton gezegeni arasındaki mesafenin iki katıdır.
okuyoruz, anlamaya çalışıyoruz da gene olmuyor.
yani bir diot yani yarı iletken gibi çalışan bişey midir.
bana öyleymiş gibi geliyor ama gene de bazı şeyler oturmuyor.
gerçek hayatta kullandığımız bişeye benzeten biri olursa ufkumuz açılacak.
neye benzer?
Açlımı Deoksiribo Nükleik asittir. Görevi bilginin uzun süreli saklanmasıdır.
Eklenti:Hangi çakal eksiledi bunu. Hayatımda ilk kez bilgi içerikli entry girdim şevkimi kırmayın. Ayrıca copy paste yaptık yanlış birşey varsa google amcaya yanaşın.
tam olarak 1953 yılında james watson ve francis crick tarafında çift sarmal yapıda olduğu bulunan ve bu yapısı sayesinde kendi sentezini yarı korunumlu çoğalma şeklinde sağlayabilen yegane molekülü.
(Deoksiribo nükleik asit) veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır yani rezervasyon.
1953'te bugün, yani 25 Nisan 1953'te Cambridge Üniversitesi'nde iki bilim insanı, Francis Crick ve James Watson kalıtsal özellikleri ebeveynden çocuğa taşıyan deoksiribonükleit asit (DNA) adını verdikleri molekül yapısını buldular. Yani DNA'nın keşfinin 71. yılı.
Theta Healing eğitmeni Bensu Gürses: "Diyelim ki biriyle öpüştün. Tam 3 yıl boyunca onun DNA'sını üzerine almış oluyorsun. Sperm yoluyla da 7 yıl almış oluyorsun."
vücudun hiçbir programa tabi olmayan gelişim sürecinde dünyanın fiziksel özelliklerine güveniyor, dolayısıyla mars, jüpiter yörüngesinde doğum yapan bir insanın hilkat garibesinden ayırt edilemeyebileceğini söylemek pek de yanlış olmaz.
düşünsenize, kas dokumuza yayılan kılcal kan damarları için bile genomda mimari bir şema yok, dağılım tamamıyla fraktalımsı, rastlantısal ve dünyanın kütleçekim etkisi, atmosfer basıncı gibi özelliklerine bağımlı!
dünyanın fiziksel özellikleri pek değişmediği için, bazı damarlar hep aynı pozisyonda gözlemleniyor bu yüzden.