korkunun temel kaynağı.. o dişçi koltuğunda otuturken çektiğiniz acı başka hiç bir acıya benzemez. hele ki ağzınız ufaksa ve açmakta zorluk çekiyorsanız gitmemenizi tavsiye ederim. ağrı kesici ile idare edin.
bir diş hekimi olarak hiçte gocunmadığım tabirdir. çokta tın arkadaşım bana dişçi demiş hekim demiş doktor demiş farketmez. hasta ağzını açsın büyükçe fazla nazlanmasın tabi bide paramı versin umrumda değil kaç sene okumuşum okumamışım. canın ne istiyosa onu de gülüm diyorum böyle vatandaşlara. kasmayın kendinizi rahat hissediyosanız öyle deyin.
götümün korkusundan günlerdir.. allam teker teker dökülsün de dişlerim o koltuğa oturmayım. hiç mi azalmaz bu korku amk her gittiğimde daha çok korkuyorum.
az once kendisine tek diş icin 700 euro odedigim mikroskop gozluklu. Disten degil ama kalpten gidebilirim galiba. bir saatte aldigi paraya bak pasamin.
biz agactan toplamiyoz ya o mereti. parayi odedikten sonra butun dislerim gecti psikolojik olarak iyiliestim. agri falan kalmadi.
agzima kamera sokup oyle calisiyordu bir ara dolgu degil ameliyat yapiyor mubarek. aklima geldikce fena oluyoum.
muayenede klasik muzik calisiyordu birde, onun icin bile para almistir. ben klasik muzik sevmiyom acaydi bir ankara havasi bari istedigim muzikte oleydim.
gunlerden yine disci gunu. zonk zonk agri beynine cikmaya baslayinca, sevmedigin halde gittigin yer. *
En kötü tıpla ilgili bölümdür. Daha bebekliğimden itibaren hiç güzel anım olmadı. Korku filmlerine sahne olacak olaylar yaşadım dişçilerle. Azalarak tükenin. Sırf dişçi veya dişçi olmak istediği için nefret ettiklerim var. Olmayın istemeyin.
Mesleğini kötü kullanan canilerin olduğu doktorluk branşı.
En çok sevdiğim en sık gittiklerim buydu. Yok artık dişçifobik olabilirim heran.
Diş taşı olan dişe çürük muamelesi yapanları var. Hadi dolgu yapalım diyenler var.
Kazanacağı parayı arttırmak için dolgu yapanları var.
Gereksiz yere diş çekenleri var.
Hiç sorun olmadığı halde 20 lik dişi illa çekelim diyeni var.
Düşünmezler. Sizi niye düşünsünler.
Önce dişi çekecek, sonra orası boşalıcak. Takma diş yapacak.
Parasını kazanacak bunlar.
Buraya da yazmak isterim ki çözüm; elektronik diş fırçası.
Bununla temizleyince çürük denilen diş tertemiz oluyor be sahtekarlar.
Diş taşı oluşumu da düzeliyor.
Keşke hiç lazım olmasın da kapısının önünden geçmesin hiçkimse.
Ayrıca takma iş de psikolojik olarak insanı çökerten birşey.
Babam yaptırdı yaptıralı yaşlı hissediyor. Yazık corega mı ne onun bağımlısı oldu.
Yok yani insanın cinsel hayatını da bitirir takma diş.
Diş implantlarını hiç demeyelim. Dişin yarısını kesip üstüne takma tırnak gibi
birşey takmak çok delice. Güzel mi olunuyormuş öyle.
Diş çektirmek zaten kürtaj gibi birşey.
Yıllardır ağrıya sancıya çıkmış 20 lik dişlere biraz daha duyarlılık lütfen.
Alıcam deyince bebeğimi aldırcam gibi oldu.
2sini çektirdim. 3. dolgu. 4. gömük diş.
Yok direttim çektirmedim. Özel bakım yapıyorum zaten ona.
O da bilir gibi sanki ağrı sızı yapmıyor. Bi sıkıntısı yok bana.
Ayrıca sadist ruhlu olduklarını düşünüyorum çoğunun.
Çekeyim vereyim eline bu ne ya.
Bunca yıl boşuna mı fırçaladık.
Dişçilerin tek güzel yanı, sohbetleri güzel oluyor.
Sırf sohbete bile gidilir yani.
Ama diş temizletirken de tükürük banyosu yapıp kendimden soğuyorum.
Ne feci bir andır o. yüzün boynun ıpıslak. Aciz hissettirir.
Bir güzel yanı daha var. 3 günlük ömrünüz kaldı demez.
Tabi ağız kanseri değilseniz.
(benim rastladığım) kadın olanlarının çoğu kendini bir bok zannetmektedir efenim. Sevimsizdirler.
Bugün yine dişçiye gittim. Fakülte olduğu için kalabalıktı ve sıra vardı. Yine uflaya, puflaya sıradan geçtik ve doktorun yanına geldik. Annem de benimle geldi Dişçiden bilgi alacaktı. Neyse efenim ben içeri girdim, doktorun yanına gittim. Annem'de kapıda bekliyordu. O sırada oradaki biri dişçinin nefretçi bir ses tonuyla "dışarı çıkar mısınız?" dedi. Annem kadına dişçiyi beklediğini söyledi. Tabi bu orospu bağırarak "dışarı çıkar mısın?" diye bağırdı. Tabi inatçı anam çıkmadı, kadına orospuya düzgün konuşmasını söyledi. annemle tartışmaya başladı falan sonunda annemi dışarı çıkardılar da diğer dişçiler gidip kadını tebrik ettiler aq. Ben de bi şey diyemedim.
gittiğimde benimle muhabbet eden, önünde olan ekrandan müzik zevkime uygun müzikler açan, küpeli, dünya tatlısı, acıdığında söyle anestezi yapayım diyen cennetten geldiğine inandırtan branş doktorudur.
Lise yıllarında, ders kitabımızda sözlüklerle alakalı bir bölüm vardı. hatırladığım kadarıyla ''eğlenceli sözlük'' olarak tanımlanıyordu. bir de örnek verilmişti: ''dentist.'' mealen şöyle diyordu:
''dişçiler ağzınıza metal koyar, cebinizdeki metalleri ise alır.''
çok sevmiştim bunu. bu kelime üzerinden bir iki söz söylemek gerekirse; dişçi kelimesi için burada kimse böyle zekice, güzel, hoş bir tanım yapamamış. sözlük olayı bizde sanki biraz farklı bir yöne gitmiş.
