dişçi koltuğuna oturan ateist bir diş çektirmeyle imana falan gelmez. bu tip işler sadece senaryodan ibarettir.
imana gelme işi allah öyle bir yerde öyle bir zamanda insanı tövbe ettirir ki kendisi bile ne olduğunu anlayamaz.
fakat her daim her türlü saldırıya maruz kalan ateist insanlara bu kadar saldırı gereksiz ve anlamsız. siz üstüne gittikçe bu insanlar daha çok soğuyup dinden ve imandan iyice uzaklaşıyor. bu insanları kendi haline bırakmak lazım tek kelimeyle dinde zorlama yoktur.
ateistliğe bir süre ara verip, bilinç altındaki - her fırsatta inkar ettiği - yaratıcıya yalvarma, yakarma eylemini gerçekleştirendir diye düşündüğümdür.
Dini korku üzerinden yaşayanların, mahreme bakarsa gözünün dağlanacağından, namaz kılmazsa cehennemde yanacağından korkan kimselerin hayatta herhangi bir korkudan dolayı ateistlerin de dine döneceğinde dair içten içe duydukları şüpheyi dile getirmelerine olanak sağlayan ama aslında dinin üzerine kurulduğu çarpık temeli göz önüne sermekten başka da bir işe yaramayan çünkü sadece dişçi koltuğunda oturan ateisttir.
şakirtlerin rüyalarını süsleyen sahnelerden biridir. Pek bir keyfe gelirler kendi akıllarınca yazdıkları senaryoyu hayal edince, gülümseyişleri güzeldir böyle anlarda...
Diğer sahneler: düşen uçak, batan gemi falan... Fantazi çok...
bir de sanırım ülkemizde "Allah! sözcüğünün dini anlamdan çok "şaşkınlık, korku" gibi anlarda da kullanılan bir nida olması da bu fantazilerini destekleyen bir unsur.