dişte kalan susam

entry5 galeri0
    0.
  1. her simit yedikten sonra arkadaşına salak bi sırıtış atarak "bişey var mı?" dedirtir.
    0 ...
  2. 1.
  3. 2.
  4. öğle yemeğine doğru 'hadi ben kaçar' diyen susamdır.
    0 ...
  5. 3.
  6. simit yedikten sonra resmen dil ve dişleri sikiştirdiğim ve ancak öyle temizleyebildiğim susam.
    0 ...
  7. 4.
  8. eğer dışarıda bir yerde simit yemişseniz ve etrafınızda çok da samimi olmadığınız insanlar varsa biraz utandıran durumdur. aksi ise sorun yoktur.
    sırf bu yüzden simit-ayran ikilisini çok sevsem de çok samimi olmadığım arkadaşlarımla yemem, yememeye çalışırım. he ama geçenlerde ne oldu, çok sevdiğim dört arkadaşımla beraber, haydi simitin dibine vuralım diyerek yemeye gittik. tabi benim dişlerimde yine susamlar kalmış. samimiyetine güvendiğim erkek arkadaşlardan biri "enurchem bi sırıt bakeyim" dedi. sonra kahkahalar eşliğinde, "sağ üst 2 numero ile 3 numero arasında bir tane" "sol alt 1 numero ile 2 numero arasında bir tane" diyerek, navigasyon cihazı tadında, dişlerimdeki susamların yerlerini tespit etmeme yardımcı oldu. * o zaman hiç utanmamıştım. tabi giresun simidi yediğinizde böyle bir sorun olmuyor çünkü giresun simidinde susam yok. ama giresun simidi bana susamları olmadığından eksik geliyor. giresunlu bir arkadaşa sırf bize giresun simidini tanıtmak için, memleketi giresundan simit getirmişti. ben de direkt, kel simit bu, diye tepki vermiştim. baya bozulmuştu o gün. susamsız simit işte, neyine bozuldu anlamadım ama insanlar bazen hassas olabiliyor demek ki.
    dişte kalan susam aslında tüm bu anlattıklarımın dışında, aklımda kalan ve içimi ısıtan kocaman bir hatıradır.
    çalıştığım okulda arkadaşlık kurduğum birinci sınıf öğrencisi kudret'le bir gün 20 dakikalık uzun teneffüste* birer simit birer tane de ayran aldık, gittik okulun arka bahçesine, ağaçların gölgesine, yedik simitlerimizi. kudret, "dişlerinde simit susamı kalmış, şurada diyerek, ön dişlerimden bi yeri gösterdi ama ben tabi dilimle bir türlü bulamadım.* * sonra kızıp, "dilinle ne uğraşıyon be, parmağınla alsana onu" dedi. * tabi ben o konuda da başarılı olamayınca, tuttu elimi, parmağımı kavradı, dişime götürdü ve " işte burasıydı bak aldık şimdi" diyerek susamı dişlerimin arasında aldı. o an onu tutup öylesine sarıldım ki, o duygu bambaşka bi şeydi. karşımda benden neredeyse 20 yaş küçük bir çocuğu, kocaman bir adam gibi hissettim. hala o hali, o bakışı, "yaa şurda işteeeee" deyişi gözümün önünden gitmez.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük