korkutucudur. küçüklüğümden beri sürekli dişçiye gitmiş, hiç korkmamış bir insanım. kanal tedavisi, tel takılması, çıkarılması.... yıllarca onlarca defa dişçiye gittim ve toplamda on iki dişim çekildi. dişçiden korkmaya üniversitede başladım. kendisine dişçi denmesi uygun görülmüş adamın biri dişime iki dakikada kanal tedavisi uyguladı ve ardından günlerce ağrı, antibiyotik sonunda uğruna o kadar acı çektiğim dişi daha çok acı çekerek çektirmek zorunda kaldım. şimdi de azı dişime dolgu yaptırmam gerekiyor ve maddi imkansızlıklardan ötürü özel hastanede yaptıramayacağım. uykularım kaçıyor sözlük iki gündür uyuyamıyorum daha on gün var dolguya.
zirkonyum diye bir madde varmış, ağız ve diş yapısına en uygun olduğu söyleniyor. ama kim bilir kaç paradır da kara kara dolgulara kalır garibim insan.
dişe dolgu yapmak kadar zor değildir. gerekli dişi bölgesel olarak uyuşturursun tamam hastanın ondan sonraki en büyük derdi ağzını açık tutmak olur ama esas iş yapan için başlar çürüğü dikkatli bir şekilde temizle pulpaya yaklaştın mı derdi var çevre dokuları(dil, dudak, yanak) ekarte etme derdi var, kaviteyi kuru tutma derdi var, uygun malzemeyi incelikle yerleştireceksin, diş şekli vereceksin, yükseklik varsa alacaksın...velhasıl yapmak daha büyük derttir.
"bu yaşıma kadar dişçiye gitmedim" dediğim bir günün ardından dişimde bir ağrı başladı. ve çürük olduğunu görünce diş doktoruna gittim mecburen.
doktor baktı, dolgu yapalım dedi. ben de daha önce hiç dolgu yaptırmadım ya kolay bir şey sanıyorum. hemen kabul ettim, ertesi gün rahatça geçtim koltuğa oturdum.
neyse ki doktor uyuşturdu, uyuşturmadan yapanlar da varmış. iyice uyuştuktan sonra başladı dişin içini oymaya. *
o aletin sesini duydukça bir garip oluyorum hala. öyle sinir eden bir sesi var ki. işkence aleti olarak kullanılabilir. doktor dolgu işlemlerini yaparken boğuluyordum az kalsın. burnumdan nefes almaya çalışıyorum, olmuyor. ağzımdan alınca da ağzımda biriken su boğazıma kaçtı. doktor da şaşırdı. hiç benim gibi hastası olmamıştır herhalde. napalım tecrübesizlik böyle bir şey işte.
eve geldim. ağzımdaki uyuşma akşama kadar geçmedi. 1-2 gün sonra tamamen geçti. sağlık gibisi yok gerçekten.
meğerse dişe dolgu yaptırmak dünyanın en zor olaylarından biriymiş. Allah o koltuktan hepimizi korusun.
Hastalar için ağzının içinde resmen bir şantiye kurulmasıdır. Fakat bu biz diş hekimleri için dişe dolgu yapmanın, dişe dolgu yaptırmaktan daha zor olduğu gerçeğini değiştirmez. Tabi hekim işini özenmeden yapmak isterse 5 dk da da iç zahmet çekilmeden yapılabilir. (bkz: dişe dolgu yapmak)
berbat bir şey. daha sonrasında o dişin ipe sapa gelmeden çürümeye devam edeceğini bile bile zaman kaybı. daha sonrasında kanal tedavisi, kaplama ve en sonunda çekilmeye kadar giden bir yolun başlangıcı. salı günü son aşamaya gelip dişimi mezun edeceğim artık.
çürük kısmın oyulmasından sonra içinde civa olan bi maddeyle oyulan kısmın doldurulması. dişin çekilmesinden çok acı verir. genelde iğneyle yapılır. yapıldıktan 2 saat kadar bir şey yenilmez, içilmez. belki de diş sektöründe en çok yapılan tedavi yöntemidir. eğer vücutta kasılma varsa daha çok acı çektirir. o yüzden dolgu yapılırken rahat olunuz.
çürük yüzünden dişteki hasarlı bölgeyi temizletip garip maddelerle o boşluğu doldurmak demektir. ilk kez yaptırdığım durumdur. bunu iğne vurmadan yaptırınca daha da kötü olduğunu anladım. benden söylemesi.