"bu yaşıma kadar dişçiye gitmedim" dediğim bir günün ardından dişimde bir ağrı başladı. ve çürük olduğunu görünce diş doktoruna gittim mecburen.
doktor baktı, dolgu yapalım dedi. ben de daha önce hiç dolgu yaptırmadım ya kolay bir şey sanıyorum. hemen kabul ettim, ertesi gün rahatça geçtim koltuğa oturdum.
neyse ki doktor uyuşturdu, uyuşturmadan yapanlar da varmış. iyice uyuştuktan sonra başladı dişin içini oymaya. *
o aletin sesini duydukça bir garip oluyorum hala. öyle sinir eden bir sesi var ki. işkence aleti olarak kullanılabilir. doktor dolgu işlemlerini yaparken boğuluyordum az kalsın. burnumdan nefes almaya çalışıyorum, olmuyor. ağzımdan alınca da ağzımda biriken su boğazıma kaçtı. doktor da şaşırdı. hiç benim gibi hastası olmamıştır herhalde. napalım tecrübesizlik böyle bir şey işte.
eve geldim. ağzımdaki uyuşma akşama kadar geçmedi. 1-2 gün sonra tamamen geçti. sağlık gibisi yok gerçekten.
meğerse dişe dolgu yaptırmak dünyanın en zor olaylarından biriymiş. Allah o koltuktan hepimizi korusun.
bigün yeter diyerek sabahtan gittim hastaneye. ansızın disimin kenarindan kopan çürük parcasi, yemek yerken boşluğa dolan kalintilar iyice deli etmisti beni. isin garibi ben kopan curugu hic gormedim ve ilk gün disimin arasinda bir sey kalmistir diye oynadim durdum. 2 günde anladim oradan bir parcanin gittigini. hic dis doktoru tecrübem yok tabi. rahat rahat gidiyorum.
simdi rahatim bilmiyorum diye zor gecicek sandiniz di mi? en ağır yöntem bu olsa memlekette hasta kalmaz amk.
yok canim yaniyormus. yok sinir bozuyormus. abartin abartın amk kedi gotunu görmüş ne büyük yaram var demis olayı sizin ki.
ignesiz çatır çatır yaptirdim. sadece oyarken biraz dise depik yemis gibi gozleriniz acilsa da bana kalırsa en basit tedavi yöntemi.
Bundan 1.5 yıl önce 14 yıllık aile doktorumuz olacak diş doktoruna gittim. "Dişin feriştahını öpmüşsün" dedi herif bana açık açık.
"Hoppp hayırdır ne bu sam..." cümlemi bitiremeden soktu ağzıma o aynalı şeyi. Bir yandanda çengel gibi bir şeyle dişimi kanırtıyor bildiğiniz " Acıyor mu?" demez mi birde üstüne ! Uğraştı bu baya tespit etti dişleri 2 diş gitmiş dedi.
En sevdiğim dişlerim haline geldi bir anda o iki gereksiz arkadaki dişler. Lan bir saniye ben günde minimum 2 kere fırçalıyorum o dişleri... Sonra bir anda hesap yapmaya başladım.
Pek nadirdir kaçırdığım genelde hep 3 kere fırçalarım
Her seferinde 3 dakikadan günde 9 dakika
Her ay düzenli değiştirilen diş fırçası 15 TL
Ehh ayda listerin diş macunu filan derken 50 TLde oraya gidiyor...
Ayda 270 dakika, 65 TL... tam gereksiz yere harcadığım para ve zaman ile yapabileceklerimi hesaplarken " Aç ağzını, yum gözünü" dedi herif. Yanımda gelen kız arkadaşım olmasa ben o herife yapacağımı biliyordumda neyse... Uyuşturucu bir iğne yaptı ve biraz bekleyelim dedi. 5 Dakika geçti hafiften bir dudağım uyuştu ama ilk deneyimim olduğu için ne olması gerektiğini bilmiyorum tamam oldu herhalde uyuştu dedim! Demez olaydım!! ağzıma şimdi bile benzeri bir şey duyduğumda içimin titrediği bir ses çıkaran alet soktu. ilk deneyimim olduğu için ne yapıyor dişime anlamadım fakat 1.97 - 135 kilo bir insanın bağırması olmaz diyerek gurur yaptım. Onun yerlerine vücudumun heryerinden ter atmaya karar verdim. 6-7 dakika geçti uğraşıyor o herif öyle fakat bana 6-7 yy. gibi geldi o tabii. En son dayanamadım elini tuttum sevgili aile doktorcuğumun " Uyuşmamış bu tekrar yapsanız ya şu iğneden" dedim. Herif demez mi " Yok zaten baştan başlayacağız olmuyor dolgu yapacaktım fakat kanal tedavisi yapmak zorundayım. öyle bir söyledi ki bunu herif dolgu yaparken böyle acı çektiysem kanal tedavisi... Dedim ki ; " Benim yarına yetiştirmem gereken işlerim var. yarın ben tekrar geleyim" sonraki gün kızı ikna ettim tek başıma gittim. bu sefer o iğneden 2 tane yaptırdım peşin peşin. meğersem benim bünyeye az gelmiş o uyuşturucu miktarı. ağzımın boş kaldığı zamanlarda söylene söylene yaptırdım bitti. o iğnelerden bir tane de yolluk aldım.
Hikayenin anafikri şu; " Ne yaparsanız yapın, o dişler çürüyecek ve o beyaz koltuğa oturacaksınız! "