anne tarafından azar işitilmesine sebep olacak durum. kişi banyoda iki dakika durmaktan sıkılır ve fırçalarken evin içinde anlamsız bir şekilde tur atmaya başlar. eli de doludur, ama yinede sırf o banyodaki ayna karşısında durmamak için canı gezmek ister. anne gördüğü zaman "bak yere akıtıyorsun onları, git yıka şu ağzını" diye kızar. anneden azar işitene kadar evin için rahat rahat turlanır..
dişini fırçalarken tuvaleti gelen kişinin eylemidir. diş fırçalamayı yarıda kesmek istemez, e yerinde de duramaz. ne yapacak? yapacağı tek şey;
(bkz: dis fırcalarken evin icinde dolasmak)
diş fırçalayacak kadar zamanda bile * yerinde duramayan tiplerin yaptığı eylemdir. bu sürede başka işler de gören, hatta konuşmaya çalışanlar da vardır.* ancak zaman ayarlamasını iyi yapmak gerekir. aksi taktirde mide bulantısı eşliğinde musluğa doğru ani bir koşuş kaçınılmaz son olacaktır.
hep özendim, hep özendim. en sonunda gerçekleştirdim. aldım ağzıma diş fırçasını evde şuursuzca bi oraya bi oraya geziyorum. bana o ara inanılmaz haz veriyor bu durum. kendimdem geçiyorum. derken tam bu ara ayağıma sert bir cisim batıyor. "anam" ünlemini verirken haz yerini rezilliğe bırakıyor. her yer sulandırılmış diş macunu oluyor. işim gücüm yokken halı temizliyorum gece gece. lanet ediyorum gezerek fırçalayanlara. sonra diş fırçalamayı bırakıyorum.
edit: bu entry girildiğinde başlık; 'gereksiz yere diş fırçalamak'dı.
hay ağzını öpeyim dedim bu başlığı görünce, öyle ki bu sabah başımdan şöyle bir olay geçti;
saat; 7.45
"didit didit didit."
saati 7.30 a kurmam fayda vermemiş olacak ki, ilk 3 çalışını duymamışım. 7.45 deki çalışına uyanmamla birlikte yataktan fırlayıp, 8.00 deki ders yetişme çabası içindeyim. girdiğim banyoda yüzümü yıkamadan önce neden dişimi fırçalamaya başladım henüz açıklayabilmiş değilim.
lakin açıklayabildiğim tek bir şey var. o da diş fırçalama süresi içersinde "nasıl olsa derse yetişemiyecem lan!" diyerek, fırçalanmış pırıl pırıl dişlerle yatağıma tekrar kavuşmuş olmam.
hiç sabahın 7.50 sinde dişimi fırçalayıp tekrar yatmamıştım. o da oldu.
tek eliyle fırçalama işlemini yaparken tek eliyle bu başlığa entry giren türevleri vardır.*
uzun uzun diş fırçalarken sıkılıyor insan lavabo başında. tabii diş macunu köpüklerini klavyeye sıçratmamak için entry uzun tutmamak gerek.*
dis macunu agizda bol suyla kopurtuldugunde gerceklestirilmemesi gereken eylemdir, zira birkac saat sonra sagda solda ne oldugunu anlayamadiginiz beyazliklar gorebilirsiniz.
bir seçimdir herşeyden önce. bu kişiler eylemini sürdürürken ev içinde, bir de sabırsız davranıp, tükürük ve diş macunu dolu bir ağızla bişeyler anlatmaya çalışırlar etrafındakilere. derdini anlatmakta ısrar eden kişiyi lavaboya koşturan tek şey ise salya şeklinde yerlere, üstüne başına damlayan, beyaz köpüklü tükürüklerini daha fazla tutamamasıdır.
(bkz: hepiniz kaçın ben yakalandım)
şimdi, diş fırçalarken kişinin canı sıkılması sonucunda oluşan durumdur..
kişi bir koşu bakkala gidip 2 ekmek, 1 süt alabilir. can sıkıntısına bire birdir.
şüphesiz diş fırçalamak orgazm etkisi yaratan bir olay değildir. olayın sonunda orgazm keyfi olmadığı halde 'en az iki dakika', son araştırmala göre 3-4 dakika diş fırçalanmalı.
hal böyle olunca, lan ben ne yakışıklıyım, ne harika dişlerim var, mükemmel ötesi bir insanım diyerekten aynanın karşısında o kadar vakit geçirebilecek narsist biri değilsin dolaşırsınız evin içinde mecburen, hatta kedinizle bile uğraşırsınız diş macununu yutmak pahasına.
