bana 3 gündür belim, sırtım, boynum, götüm başm ağrıdığı için bir daha yakınmayacağım dedirten ağrı. montla sıçmaktan daha beter.
apranax fort'un, passiflora'nın ve yeni rakı'nın uzanamayacağı köşeye ağrıyı bırakan dişimi s.kertesim gelir a dostlar. geceleri yastık, duvar ve bilimum mobilyaya 'ben tek, siz hepiniz' dedirtip kafatasımın sınırlarını zorluyorum.
buradan dişi ağrımayan herkese sesleniyorum: hayatın tadını çıkarın.
vakt-i zamanında ilaçların ve hatta şimdilerde de kesilmesi için kullanılan kimyasal bileşenlerin etkisine inanmayan bünyemin, gerçekten 10 dakika içerisinde* ağrıyı sıfıra indirip 12 saat boyunca sanki hiç meydana gelmemiş gibi mutlu mesut yaşamama vesile olmuş ilacın zortlattığı ağrı çeşidi.
dişçinin "bu ilaç alakasız ağrı kesicilere benzemez, özellikle ağır diş ağrılarında kullanılır" vecizesini de doğru çıkartmıştır.
aha agrimayan dise ulan iyice curumeden ben bi dolgu yaptirayim dersin yaptirirsin dolguyu eve gelirsin birden dudaktaki karincalanma hissi gecer yavas yavas anestezinin etkisi biter o zaman inceden bir sizi gelir gecer dersin gecmez agrimayan disi ne sikime birkalattirirsin dersin kendi kendine kufurler yagdirirsin disciye telefon acilir beyefendi disiniz canli kalsin diye o sekilde bir yontem uyguladik 2 gune gecmezse cekeriz der disciyi sikesin gelir yani agriyorsa bir dis cektirmek en guzel yontem..ya da elletme siktir et..
apranax alımını takiben ağrı 1 saat içersinde geçmediyse, geçmesi için beklemek beyhudedir, hemen bir dişhekimine gidilmelidir. diğer anlatılan yöntemler sonraki tedavi sürecini zorlaştıracağı için uygulanmamalıdır. alkol alınarak sarhoş olmak zaman kazandırabilir.
insanın yaşayabileceği en büyük ağrıların başında gelen ağrı sanıyorum. rakı içtim fayda etmedi, sigara dumanı işe yaramadı, fırçalayınca zaten bir şey olduğu yok. kısaca; nalet bir şey... **
yine yeni yeniden muzdarip olduğum boktan şey. diş doktoru, dişçi ya da, diş hekimi ne boksa, tartışmalara mahal vermeden, yeniden onların o soğuk, yavan, kim bilir kaç kişinin yattığı belli olmayan; beyaz örtülü koltuklarına yatmak, kaderimde bir kez daha olacakmış gibi görünüyor. hele hele, ağrının vurduğu kulak ile boğazın da, birbirleri arasındaki kavgaları da cabası!