(bkz: sözlükçülerin aslında demek istedikleri)*
laptopum var benim demek manasına gelen eylem.
mesela; benim de yaptığım eylem. oy verme işlemini de masa üstü bilgisayarımdan yapıyorum. *
büyük parmaklılar için sorun olan eylem. parmağınız illa ki basmak istediğiniz tuşun yanındaki tuşa da değer ve sürekli backspace yaparsınız. sinir bozucudur.
insan tuvalette gunahlarindan arindigi esnasinda daha iyi dusunurmus derler kanimca beyindeki hucrelerin en optimum oldugu anda teknolojiyi ensesinden yakalayip dizustu makineye sahip olan insanlar* wc'de entry girme luksune sahiptirler.
çok güzel bir eylemdir. zira entry dizüstü bilgisayarı ile girilir, masaüstü bilgisayarı ile editlenir, nokia 9500i marka cep telefonu ile de oylanır. (bkz: böyle buyurdu sözlükçü)
" siz hiç notebook unu dizinin üstünde kullanan bir türk gördünüz mü? " sorusunu akla getiren faraziye. ülkemizde gelir dağılımı çoook adil olduğundan kimse, zorluklarla aldığı notebook unu öyle tehlikelere atmaz, yıpratmaz. sonra bunun modemi var, kablosu var, camı var, hoparlörü var, var da var. hangi diz? bir anlamadığım da şudur ki: beni neden bu kadar gerdi bu saçmalık da bu kadar mantıklı bakış açıları getirdim mevzuya?
(bkz: hayat ne tuhaf vapurlar falan)
entry açısından bir getirisi ya da götürüsü olmayan hadisedir. dizine de koysan, masaya da koysan entry aynı görünür. ama biri bir gün lenticular tekniğiyle bir arka fon yaparsa o ayrı.
masa üstü bigisayardan entry giren yazarlara, sırt ağrısını iyice hissettiren cümle. insanda, koca monitörü yatağa taşıma arzusu uyandıran, bilgisayar kullanan her insanın isteği. ***