dünya şavaşları yıllarında çokça politik konulu programlar yayınlaması halkı siyasetle iç içe hale getirmiş 2.sünya savaşında sonra amerika başkanı televizyonlarda eğlenceli içerikler yayınlanmasını istemiştir..ayrıca tv kanallarının başına bilirkişi olarak amerikalı yayıncıları getirmiştir.örneğin türkiyede her medya ve bu medyaların yayın akışları amerikalıların kontrolünde gelişir.psikologların danışmanlık yaptığı amerikalı siyasetçiler küresel dünya insanlarının bilinçlerini kontrol altına tv ve son yıllarda internet ile almaktadır.dizilerin bu bağlamda rolu izleğicinin statik düşünmesini sağlamak başka konulara olan mukavemetini azaltmaktır.tekdüzelikten kurtulmayan diziler toplumları kendi doğrularını bulmaktan aciz bırakır ve medya kuklası haline getirir.yani diziler ve diğer programlar bir fikir ve duygu tekeli gibidir.
insanların olaylara ve dizilere nasıl baktığı ile değişebilecek bir durumdur. mesela ben hiçbir şekilde ve hiçbir dizi veya filmden etkilenmem. gerçek hayattan bir kesit olsa da benim için durum değişmez. zaten televizyon hiç izlemem. hayatında kitap okumamış, bir tartışma ortamında bulunmamış, bilgi paylaşımında bulunmamış, hayatı televizyon, dizi, kadın programları gibi programlardan ibaret olan biri için diziler, dizi adlarıyla başlık açacak kadar yönlendirilmiş olmaktır. entry girenler başlıkla ilgili yorum yapabildiklerine göre adı geçen dizileri izliyorlar demektir. ne yazık...
(bkz: muhteşem yüzyıl)
(bkz: çocuklar duymasın)
(bkz: fatmagül'ün suçu ne)
vs...
okumayı sevmeyen bir toplumumuz var.zaten okusaydık,muhteşem yüzyıl adlı dizi geçen haftalarda gündem konusu olmazdı.
birde insanlar geçim sıkıntısı gibi konuları da hesaba katmak lazım.insanlar gerçeklikten uzaklaşmak için ya internet başına sanal ortama ya da 6 saat boyunca aralıksız izleyebildiği televizyon karşısına geçiyor.internet başında saatlerce,tv karşısında yine aynı şekilde zamanını öldürüyor.ve bu millet oy kullanıyor ve yönetimi belirliyor.çok büyük sorunlarımız var.