hepsi gossip girl ve the oc'den fırlamış tiplerdir, asla aralarında güzel ve yakışıklı olmayan bulunmaz.
yaşadıkları olaylar, çektikleri sıkıntılar tamamen hayal ürünü bir ülkede geçer.
genelde parasızlıktan yakınıp taksi tercih ederler. vize ve finalleri olduğunu söylerler fakat ellerinde uyduruk kitap taşımaktan başka bir şey yapmazlar. hepsi aynı lisenin aynı sınıfında okurlar ama biri tıp fakültesine biri sinema bölümünü kazanır. ayrıca tüm anne babalara üniversite gençliği birbiriyle yatıp kalkmaktan başka bir işe yaramaz mesajı verirler, hatta kızlarınız gizli gizli evlenir derler.
hayatın sadece bir kız ya da erkek bulup öpüşüp, yiyişmekten ibaret olmasının yanı sıra, alakaları olmayan bir mevzunun müdavimi olup karanlık işlere bulaşan tiplerdir. hayır bir kere görmedim ki "hacı şu sınava çalıştım hoca ff ile bıraktı ya" gibi gerçek hayattan diyalogları.
kızların sürekli hamile kaldıkları ve tipsiz erkekleri seçtikleri gözlemlenen ve bunu bir de utanmadan ailesinden ayrı olarak okuyan üniversite öğrenncilerine ithafen yapan dizilerdir. aileleri kalpten götürmeye niyetlidir sanırsınız.
bir sürü sorunları olan gençliktir. tamam herkes sorun yaşar da bu kadar dramatik olaylar üstüste, entrikalar falan çok kolay değil. ders çalışılmaz ama bir şekilde ders geçilir. ne biliyim sınav öncesi not toparlama bile yapılmaz milletten ki üniversite okunduğunun işareti o olaydır.
istanbul'un heryerine yarım saatte ulaşabildikleri bir merkezde evleri olan gençliktir. 18 sene kandırıldım ben bunlar tarafından. bir kadıköy-kayışdağı yolculuğunu 4 buçuk saatte bitirebilirken aklıma geldiler. diz çöktüm otobüste ve ağladım.