efenim toplum olarak en büyük özelliklerimizden biri olan yaşa ve yaşlıya saygı geleneğini sekteye uğratabilecek bir durumdur. aslında "bzi anlatıyor" altyapısı ile önümüze sürülen dizilerin ne kadar da ütopik kurgular olduğunun da bir göstergesidir bu. ne ulan o öyle? mutfakta 60 yaşında kadın çalıştırmak ne demek a.q? ondan su istemek, yemeğimi hazırla demek, kahvaltı neden daha hazır değil diye bağırmak ne demek ulan? hani bizi anlatıyordunuz? nerde yaşa ve yaşlıya saygı o zaman? çok kızdım sözlük çok, bildiğin gibi değil yani.
asmalı konak denen mal bir dizi ile başladı her şey. ordada elleri öpülesi bir teyzemi çalıştırıyolardı. sonra bu gördüğünü alıp aynen yapıştıran lavuk yapımcılar yüzünden içerisinde zengin evinin olduğu her dizide görür olduk bu teyzelerimizi. üstelik hiç dinlenirken rast gelmedim onlara. ne zaman görsem ya kahve ya yemek yapıyorlar. yazık ulan size be hey yapımcılar? skeyim ben sizin gerçekçiliğinizi de, yaratıcılığınızı da.
gerçekçilik demişken hemen işin o tarafını da açıklayalım. efenim yaslı kadınları bizler evimizde, özellikle de mutfakta, çalıştırmayız. yani çalıştıranı duymadım/ görmedim ben. çünkü evde birini çalıştırabilecek maddiyata sahip abilerimizin ilk tercihi sarışın, mavi gözlü ve tay gibi bir moldovyalı ya da rus güzeli olur dimi ama? neden aynı paraya yaşlı bir teyzeyi çalıştırsınlar. hem az biraz gazete okuyorsanız demek istediğimi anlarsınız. hatırlayın manşetleri hadi;
- rus hizmetçisiyle kaçan iş adamı gizlice evlendi.
- moldovyalı yardımcı kadın kocasını ayarttı.
vs.
demekki neymiş; eğer gerçekçilik istiyorsak birazcık araştırma yapacakmısız di mi canlar? ondan da önemlisi yazıktır lan o yaştaki kadınlara. bence mahsun kırmızıgülbeyaz melek filminin senaryosu için esasında bu teyzelerimizden esinlendi. muhtemelen öyledir yani.