son yıllarda özel kanallarımızın dizi rezillikleri ile beraber cılkı çıkan rollerdir. her yayınlanan dizide illaki bir high society ürününe rastlamak farz oldu. bir bakıma senarist diye geçinenlerin işi kolaya bağlama çabası olduğu da gün gibi ortada. nerede bol para var orada katakulli, ihtiras, entrika diyerek ratingleri düşen dizilere bir sosyete hikayesi de yamadılar.
güzel malzeme veren aşiret dizilerinde bile "bok gibi para" hegamonyası oluştu. allah 'ın dağında jeep ten land rover a q7 ye ne ararsan bulduk.
metropol dizilerinde de ağzımız açık baktığımız o residence lar karizmalarıyla birlikte şamar oğlanına dönmüş. türlü popülizmin esiri, adı üstünde yüksek sosyete evi olmuş. ayakkabılarla dolaşmalar, eve girince "herşey çok normal, bu benim hayatım" tadında umursamazlıklar filan... mutfakta amerikalı edasıyla ayaküstü birşeyler hazırlamak ya da eve girdiği gibi viski niyetine alengirli şişeden elma suyu veya ice tea doldurmak, milyarlık koltuklara takım taklavat uzanmak, vesaire...
bir de böyle bir ortam varsa bir dizide cipsiz olmaz. sinirlendikten sonra da pati çektirmekte sanırsam raiting arttıran etmenlerden. türlü türlü cipler artık akıllara hangisi geliyorsa, en lüksleri, en donanımlıları.
muhtemelen bu abilerimiz, ablalarımız büyük paralarla da oynayacaktır diziyi götürene kadar. beni aslında en çok güldüren de bu roller. sürekli iş kadınları, iş adamları ofislerinde, sekreter kıçı yırtmakta "kamil bey geldi, cemil bey gitti, bir kadın gelecek, randevunuz var, pansumanınız var" diyerek ambiyansa katkı sağlar, herkesler tırım tırım koşuşturur o çok sevdikleri cici patronlarına hoşgeldin yalakalığı çeker. tam bir bütünlük havası sağlanır. bende güler...
patronlardan söz açılmış iken şimdi yeni moda genç, bozuk bakışlı, düğme gözlü, cilet gibi giyinen abiler. yaşlılarda daha çok kısa boylu olanlar tercih edilir, nedense artık!
ancak tek birşey var ki bu yapılanlar o kadar kötü duruyor ki, o kadar eğreti bir duruş sergiliyor ki bakmalara doyamıyoruz. ama inadına her dizide küt diye önümüze koyuyorlar.
ne bitmez entrikaları varmış bu sosyetenin anam. bazen şükrediyorum orta direk takılıyoruz diye.