diziler ve arabesk

entry2 galeri1
    1.
  1. kıro müzik diye yıllarca laf sokulan arabeskin dizilerde gideri olması. arabesk çok tartışıldı. müzik dünyasından en bilgilisinden, hiç anlamayan vatandaşa kadar olumlu-olumsuz bir tarafta bulundular. hor görenler ile sahip çıkanlar kıyasıya mücadele etti. arabesk acı temalı, hiçbir şey ifade etmeyen basit bir müzik tarzı olarak görenlerin yanı sıra; arabeskin bir yaşam biçimi, dert arkadaşı olduğunu söyleyenler hiç de az değil.

    kim ne derse desin. diziler bir anlamda arabeske farklı bir boyu kazandırdı. bu dünya ile yeni tanışanların önyargısını bile kırdı. bu sayede belli arabesk parçalarına farklı anlamlar yüklendi.

    başta leyla ile mecnun olmak üzere, işler güçler, ben de özledim, beni böyle sev, kardeş payı, beş kardeş gibi diziler, günümüzde bu yolu izledi ve izliyor. ferdi tayfur,müslüm gürses, orhan gencebay, bergen, cengiz kurtoğlu dinlemeyenler bile kısmen arabesk dinler oldu. yok ben dinlemem, ııy arabesk diyenler bile izlediği diziler sayesinde bu akımın orta yerine düşüverdiler. sezon finalinde söylenen tek şarkı belki de yıllar sonra popüler oluyor. burak aksak, onur ünlü, selçuk aydemir işi güzel sürdürüyor. ruha dokunacak, diziye uygun parçaları iyi yakalıyorlar. tutunca bu tarz, onlar da devam etti.

    ben de özledim
    sevda yelleri
    çiçekler açsın
    hatıralar
    sevdalılar beni anlar
    ağlamazsam uyuyamam
    sana ne
    sen de mi leyla
    nisan yağmuru
    boşver diyorlar
    günaha girme
    unutmak istiyorum
    neden dönmesin
    Duvardaki Resim
    akşam güneşi
    batsın bu dünya
    beni böyle sev
    aklım takıldı
    ya evde yoksan
    adını sen koy
    hasret rüzgarları
    itirazım var
    bir anda
    hangimiz sevmedik

    gibi şarkıları ve unutmuş olabileceğim diğer parçaları sayabiliriz. hatta, leyla ile mecnun'un 76. bölüm'ünde arabeskin yasaklanması temalı bir bölüm oynadı. dizinin mecnun karakterinden dolayı ferdi tayfur aşkı malum. klipler ile desteklenen dizi için örnekleri daha da arttırabiliriz.

    diğer dizilerle tarzı benzemese de ulan istanbul dizisinin de bu ekolün içinde olduğunu söyleyebiliriz. karlos-yaren düeti olan "yanarım"'ın klibi bugün youtube'da 50 milyonu aştı. ayrıca dizilerde ankara oyun havaları temalı ankara'nın bağları, hayatı tesbih yapmışım gibilerini de sayabiliriz. bunun dışında arabesk kategorisinden sıyrılırsak behzat ç'de neşet ertaş'a değer verilmesi güzeldi.

    popüler akımın kurbanı olmadığı sürece parçalarının hakkının verilmesi güzel. peki ne kadar etkilenmeme durumu olur derseniz, uzun soluklu değil. 17 yaşında umulmadık bir semtin yine umulmayan çocukları arabesk mırıldanırken görülecektir. acı çekmeyi seven bir toplumuz. yani sevme demeyelim de üzüntüye ortak olmayı hatta üzülenden daha çok üzülmeyi, kafayı takmaya devam ediyoruz. bireysel bir cinayeti, acıyı gereğinden fazla toplumsal bir boyuta taşımaktan vazgeçmiyoruz.

    bu trajik ve çileli hayatımızda çokça eleştirilse de arabesk bir şekilde var olacak. şimdi dizilerde can buluyor. kim bilir hangi parçalar gün yüzüne bir kez daha çıkıp yine dillere pelesenk olacak.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/741095/+
    7 ...
  2. 2.
  3. Orhan gencebayı arabesk kavramının dışında ele almak lazım, o bir bilge.

    (bkz: orhan gencebay).
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük