saçmalamanın da ötesine geçen dizilerin çoğalmasını önlemek için , verilen önerilerdir .
yaratıcılıktan uzak yaşayan yapımcıların , senaristlerin , yönetmenlerin buna ihtiyacı olduğu düşüncesindeyim .
- öncelikle çakma yapımlardan uzak durun kardeşim . beceremediğiniz yetmezmiş gibi insanı aslından da soğutuyorsunuz . korkuyorum yarın bir gün how i met your mother ' ın çakmasını yapacaksınız diye .
- biten bir diziyi yeniden çekmeye kalkmayın . tadında biten bir diziyi yıllar sonra yeniden başlatmak çok rezil bir fikir . izleyeni resmen aptal yerine koyuyorsunuz beyler . örneğin ; (bkz: çocuklar duymasın)
- ve elbetteki dizi süreleri , dünyada dizilerin 3 saat sürdüğü tek ülke türkiyedir muhtemelen , belki bu sizin elinizde değil ama çözümde sizin de payınız var , üzerinize düşeni yapın lütfen . . .
-şu havucu kendi haline bırakın. büyüdü ulan işte kabul edin.
-lise dizilerini lise dizisi gibi çekin. arada normal şeyler de yaşasınlar. ulan ben üniversitedeyim onlar kadar dram yaşayamadım. (bkz: arka sıradakiler)
-şu zengin fakir aşkı yerine alternatif bir aşk bulun. cidden midemi bulandırıyor artık. zengin fakir aşkı genelde şöyle biter canım benim. (bkz: münevver karabulut)
-dizi isimlerinde biraz yaratıcı olun gözünüzü seveyim. yakında atasözlerini dizi ismi yapacaksınız diye korkuyorum. (bkz: ak akçe) *
-dizi kolpalayacaksanız da adam gibi kolpalayın. o artı 18'i yapmak friends'e ana bacı sövmek gibiydi.
birazda garibanlara hitap eden diziler yapın köşkler, yalılar, yatlar kalite arabalar ve holding sahibi ortamlar baydı. millet akbili zor dolduruyor, kirayı zar zor veriyor ekmek arası zeytin peynirle öğün atlıyor.