türk halkının çoğunluğunun sahip olduğu bir özelliktir. bu insanlar acayip manyaktır, varsa yoksa dizidir önemli olan onlar için. akşam yatarlar sabah kalkarlar hala akıllarında dizide yer alan o vurucu sahneler vardır, sonu ne olacak diye düşünürler veya sonu niye böyle oldu diye üzülürler... aklı başında olan bir insan böyle görüntülere tahammül edemez, hemen kaçıverir oradan. hatta bulunduğu o ülkeden, tiksindiği dizilerden, saçma sapan acılardan, yalanlardan, gerçek olmayan her şeyden kaçmak ister.
ha en kötüsü olarak bu insanlar, artık onlarla yerler, içerler, ağlarlar. kendi hayatında yer alan gerçeklere bakmazlar, çocuğu, kocası, işi, ailesi ne varsa hepsini boşlarlar. karanlık bir kutuya gözlerini dikerler, zaman geçer artık dizi onlar için vazgeçilmezdir, yemek yemek gibi, su içmek gibi hayatlarının önemli bir ihtiyacıdır.
yazık, çok yazık böyle insanlara... sözlük içinde bile kaç başlık açılmış diziler için, kaç insan kendini vermiş dizilere, gerçeği unutmuş, var olanları unutmuş, daha çok kendisini unutmuş.
sol sütundan anlaşılacağı üzere uludağ sözlük kullanıcılarının büyük bir kısmına sirayet etmiş rahatsızlıktır. etkileri ve nedenleri konusunda derin bir bilgi ve izahat kapasitesine sahip olmasam da, matah bir durum olmadığı konusunda net bir fikir beyan edebilirim. gördüğüm bir başka gerçek ise dizilerin insanların gerçeklik algısını derinden etkiliyor oluşu. zira gerçekliği algılayış biçiminiz bir süre sonra gerçekliğiniz olur.
türk halkının yeni nesil vebası. Belirtileri: her akşam arka arkaya 2 dizi, gündüz eski bölümlerin tekrarı, hafta sonu tekrarları, internetten dizilerin hayran sayfalarına üyelik vs. Tedavisi yok.
ekonomik krizdeki halkın en büyük eğlencesi. asosyallik örneği değildir. kimileri gibi gece gündüz facebook ve twitterın sosyalleşme ortamı olduğunu düşünenler bunu düşünemez tabi.