Kanallarda bir dizi furyası zaten vardı ama artık ayyuka çıktı. insanlar sahte hayatlarla, ısmarlama duygularla körleştiriliyor. Gerçeği, yalanı, doğruyu, yanlışı ayırt edemez hale geliyor. Dizilerle seyirciler; liselerde sonsuz aşklara, üniversitelerde cinsel aşklara, evliliklerde ise yasak aşklara teşvik ediliyor. Buna kimse de dur demiyor. insanlar gayrı gülmek istemiyor. Nerde dram var, nerde intikam duygusu, nerde kan var; o kanalı açıp orayı izliyor. Pazarımız reyting üzerine kurulu olduğundan sanat sanat için değil de, toplum için yapılıyor. Toplum ne istediğini bilmiyor. işte o zaman da meydan, dizilerde fink atan şiddet yanlılarına, aldatan insan tiplemelerine kalıyor. izleyicilere; kocasını aldatan, hasımını kurşunlatan senaryoları izlettiren güruha fırsat vermemek düşüyor. Televizyonlarda yaşanan değişim neredeyse bir Türk geleneği oldu. Medya, etik konusunda hassasiyetini kaybetti. Yapılan diziler, programlar hatta karakterler bile artık biraz daha bizden oldu.
son yıllarda iyice boku çıkmış televizyon yapıt(lar)ı. hakikaten bokunu çıkardılar. birbirine tıpatıp benzeyen senaryolar, oyunculuktan nasibini almamış zırtapozlar, manken ve türkücüleri birer televizyon yıldızı haline getirmeler, kazanılan milyon dolarlar vs. izleyende en ufak bir iz bırakmayan, saman alevi gibi yanıp sönen yapıtlarla doldu ortalık. bu nedir arkadaş? insanlar bundan ne zevk almakta, hala anlamış değilim. eskiden süper baba vardı, şehnaz tango vardı..hem güler hem ağlardık, mis gibi. şimdi ne var? kurtlar vadisi, lost, ezel, yaprak dökümü, geniş aile..hepsini toplayın, beşle çarpın yine de bir ikinci bahar tadına ulaşamazsınız. ha bir de şu var, diyorlar ki;
"bilmem ne dizisi bu hafta yeni bölümüyle ekranlarda."
bunu da hiç anlamam. yeni bölüm yayınlamak sanki bir lütufmuş gibi. adı üzerinde zaten, bu bir dizi. sike sike yayınlayacaksın afedersin. bir de buna alkış tutan manyaklar var, onlardan hiç bahsetmiyorum bile. başka bir başlık konusu o olmayasıcalar.
son olarak, şu yaz dizilerine bir iki laf sokup entrymi noktalamak isterim. evet, bir de böyle bir şey var. yaz dizisi ve yaz dizisi oyuncuları. diğer -sözde- önemli diziler sezona ara verdiğinde, ekranlarda bir bir boy gösteren ucuz yapıtlar. nedir amaç? izleyiciyi televizyondan uzaklaştırmayalım, reklamları bol bol alalım ki kasamız boş kalmasın. ha bir de, kalitesiz oyuncular ölsün mü canım? onların da para kazanması lazım. peh!
türkiyede çok ciddiye alınır. kötü adamsanız sokakta dövülürsünüz, hatta öldüğünüzde cenazeniz bile kaldırılır. bunların gerçek değil, prodüksiyon olduğu, senaryo olduğu hiç düşünülmez. o yüzden ülkemizde hep dram nitelikli diziler tutar.çünkü gerçeğe daha yakındır. bu biraz da dizi oyuncularının sebep olduğu bir durumdur. oynadıkları rolleri dışarda da devam ettirirler. dizi sürelerinin uzun olması da başka bir etken. örnek vereyim; yapan bilir, lost, how i met your mother, dexter vs gibi dizilere kitlenebiliyorsunuz ve bir sezonu sıkılmadan bir günde bitirebiliyorsunuz ama bu bizim dizilerimizde mümkün değil. zamanında iyi diziler izlemedik mi? izledik.şahsi seçimlerim, süper baba, bizimkiler, tatlı hayat .. ama mevcut durum bence pek hoş değil ve hala kavak yelleri..
yersiz uzunlukta, reklam arası izlemek zorunda olunan, hayatımızın büyük bölümünü işgal eden, beyin yıkayıcı veyahut uyuşturucu.
(bkz: yerli dizi yersiz uzun)
Ya arkadaş bu dizler de hep bir örenek ya bu seferde bi hapishane furyası tutturmuşlar her bölümde hapishane ezelde hapishane , fatmagülde hapishane, kuzey güneyde hapishane ölme eşşeğim olme gencleri özendiriyolar başka da bişi yaptıkları yok.