gecenin bir yarısı açlığın dayanılmaz vahşiliğine yenik düşüp bilkent burger king'e insani yardım telebiyle siyasi sığınma isteğinde bulunduğumuzda algıladığım mistik gerçeklik.
üşengençlikten oluyor hep, gecenin bi vakti, herkes acıkmış lakin taşın altına elini koyacak civanmert yok toplulukta. haliyle taşıma suyla değirmeni döndürme yolunu seçiyoruz.
sıraya giriyorum, millet oturmuş benim birleşmiş milletlerden temin edip ulaştıracağım erzakları bekliyorlar.
sıraya giriyorum (koduğumun yerinde o saatte bile sıra var) önümde fafif hımbıl bir hatun kişi ne alsam diye düşünüyor bir müddet...sonra içindeki karanlık taraf kontrolü ele geçiriyor...
-iki adet whopper,acı soslu
-iki adet soğan halkası
-iki adet tavuk kanadı
-patates ve kolar büyük ebatta olsun...
--iki whopper lütfeeeen.....başka bir siteğiniz var mı ?
-kolalar diyet olsun !!!
(filim koptuğu sahne orası işte, o an hep aklımda)
ah be güzel ablam...şirin ablam...sen ne yapmaya çalışıyorsun, ölüm orcundan mı döndün yoksa somaliye sınır tanımayan doktorlara yardıma mı gittin ?
sparişi vermen 10 dakika aldı. diyet kola içince onca saydığın yiyecek kuş olup uçacak mı sanıyorsun ? hatta mayonez de koydurmazsan içine al sana diyet yemeği üç öğün tüket...
hatun aldı malzemeleri, kolalar diyet, dünya kurtulmuş sanki...vicdanı benliği ruhu müthiş bir rahatlamaya kavuşmuş gibi diğer diyet kola sever balık eti arkadaşının yanına oturdu. ikisinin de gözlerinin parladığına şahit oldum...
o an diyet kola denilen sihirli şerbetin mucizevi etkisine yürekten inandım...(halı sahadan kalma sızlamalar vardı sol dizimde, iki güne kalmadı iyileşti mesela)
ben de menuleri söyledim, kolalar da diyet kola tabi...
fakat masadakiler bu mucizeyi anlayamadılar hiçbir zaman...
