Lise sonda iken stajimi diyarbakir'in bir anaokulunda yapmıştım.
Bundan 2 yıl önceydi sanırım.
Çocuklara meslekleri ve görevlerini anlatıyordum.
Meslek polisti. Bir kızı seçtim, polisler ne yapar dıye sordum.
"Silahları vardır insanlara sıkarlar ve öldürürler" dedi.
O an ailesine içimden küfrettim. Daha el kadar çocuğa böyle şeyler öğrettikleri için.
Hemen düzelttim onu. "Polisler insanlara zarar vermezler, bizi kötü insanlardan ve hırsızlardan korurlar" dedim.
Birden düştü aklıma. Iyi etkiler bırakabilmisimdir umarım üstünde.
Diğer öğrenciler için de aynı şeyi yapardım.
Derslerde bayrak ve ülke konularının üstünde dururdum. Sık sık söz ederdim.
Bu bilgilerin zihinlerinin küçük de olsa bir bölümünde yer alması, bilinçaltlarının dolu olmasını istiyordum.
Ellerimde yogurulmasi gereken hamurlar vardı. Bu çocuklari eğiten bendim. Istedigim gibi yön verebilirim hepsine.
Diyarbakirdan vazgecmeyisimin, bu bölümü seçmemin yegane sebebi budur. Çocuk sevgisi değil benimki. Fayda sağlamak.
Bu nedenle Diyarbakır'dan asla vazgeçmeyecegim.
ahmed arifin dizeleri, yılmaz odabaşının haykırışı, cahit sıtkının hüznü, ahmet kayanın şiire döktüğü şehirdir diyarbakır. yüreklere sığmayan bir sevdadır. baş döndürücü, mistik, ütopik, herkesin sevdasını içinde yaşadığı bir sevgilidir diyarbakır..aşık insanların karanfil kokulu şehridir diyarbakır. hikayesi daha yazılmamış bir şehirdir diyarbakır.
acının, hüznün, kavganın asi başkenti. en mutlu anda bile bir yerden mutsuzluk getiren şehir. hergün terkedilmek istenen ama asla terkedilemeyecek şehir. anlaşılmaya çalışılmamış ve asla anlaşılamayacak şehir...
Neden şu hendek açma olayı sadece sur'da bağlar'da, dahası fakir semt ve ilçelerde oluyor?
Bu fakir halkı yerinden yurdundan edenler olarak konuşacak son insanlarsınız. Hala bir direniştir gidiyor, nedir direniş? Çok düşündüğünüzü varsaydığınız yerli insanları göç ettirmeye zorlamak mı? Her gece çatışma sesleriyle insanları uyutup, her sabah korkuyla uyandırmak mı?
her noktasında anılarımın olduğu semtlerin bu halde olması en çok da benim canımı yakıyor.
O pis ellerinizi garibanların üstünden çekin de yiyorsa zenginlerin, hdpli vekillerinizin yaşadığı yerlerde açın hendeklerinizi.
dünyanın en uzun 2.surlarına sahip,büyük iskenderin doktorlarını bile hayrete düşürebilecek şehir,olay şöyledir ki;büyük iskenderin iki doktoru şehre bir kapıdan girdiklerinde** heryerde patlıcanlı yemekleri görünce bu insanların sadece bunları yemekle öleceğini,şehrin karantinaya alınması gerektiğini düşünürken şehrin diğer ucuna geldiklerinde heryerde karpuzların olduğunu görüp insanların nasıl sağlam kalabildiklerini anlamışlardır.tarih boyunca amedamidkara amiddiyarbekir isimlerini kullanmış olan şehir,anlatılacak çok şeyim olduğunu düşünmeme rağmen başlığı birazda diğer yazarlara bırakayım diye düşündüğüm memleketim.
ilk defa bu yıl gidip gezdiğim şehir. Genel olarak Sur’u hatırlıyorum birde forum Diyarbakır’a uğramıştım ayrılmadan önce. ilçelerine gitmedim zaten Bismil ve Ergani dışında bildiğim bir ilçe ismi yok. Sözde Ergani’ye gelin gidecektik zaten ahahahaha iyi değilim.
Mekan isimleri genel olarak Kürtçe miydi yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum bilmiyorum ama destansı bir şehir olduğuna yemin edebilirim, daha fazla vaktim olsa daha çok gezebilirdim.