her iki tarafında birbirine sorması gereken sorular vardır, neden heykel şu anda dikildi, ve ardından yıkılması gerekiyormuydu? , çözüm sürecinin belli bir rayda gitmesi birilerine dert olmuş olabilir, heykel dikerek nabız yoklamak istiyen bir hareket olabilir, ama karşılıgı kesinlikle yıkım olmamalıydı, yada heykelin dikilme süresi biraz daha uzayabilirdi.
bu saatten sonra kürt hareketini kimsenin yok sayamayacağı aşikar, peki süreci hızlandırmak neleri degiştirir yada geriye götürür o da tartışılır.
istiklal şairimiz mehmet akif ersoy un milli marşımızda belirttiği nedenden dolayı yıkılmasıdır.
bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı!
düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
bu vatanın her karış toprağında şehitlerimizin kanı vardır. bir hainin heykelinin de bu topraklarda işi yoktur.
bir heykel için ağlaşan kürtçüleri göstermiştir. fakat kendileri canlı bir insan olan serap eser konusunda aynı soruyu sormazlar. hümanistliğinize tüküreyim.
masum bir ananın gözündeki yaşın sebebini heykel yapmışlar, başka anaların çocukları da gelip yıkmış. doğal seçilim bu kardeşim doğanın kanunu çok kurcalama.
20 yaşında vatanını korumak için cesurca güney doğu da olsa hiç korkmadan gidip şehit olan masum gençlerden ne istediler gibi tek bir soruyla yerle bir edilebilecek soru.
mustafa muğlalı'nın ismi canımızı yakıyor deyip ismini kışladan kaldırtmak için yırtınanlar nedense bir katilin heykelini yapıp dikmeyi hak görüyorlar. ulan ülkede herkes sadece kendine demokrat.
nasıl bölgedeki halk "gördükçe canımız yanıyor" diyerek bazı generallerin isimlerinin kışla kapılarından kaldırılmasını istemişse, aynı biçimde türk halkı da bu terörist heykelinin "canımızı yakıyor" diyerek kaldırılmasını istemiştir.
"sen beni anlayacaksın, ben seni anlamam!", "sen empati yapacaksın, ben bildiğimi okurum!" diye yaklaşmaya devam ettikçe kürtler bir çözüm olmayacak maalesef...
çok yerinde bir yaptırım olmuş. hayvandan bile daha aşağılık olan birisinin heykeli dikildiğini de ilk defa türkiye de gördük zaten. allahtan müdahele edipte bu utançtan kurtardılar bizi.
heykel insanlar için değilde, o masum sokak hayvanlarının tuvaletini yaptığı yer olarak bilinirde sadece.