asurca (bak asurca amk) olan, yunanların, latinlerin, perslerin vs. amida, amid dedikleri yere diyarbakır dememe olayıdır. diyarbakır adını arap "bekr" kabilesinden alır. (bkz: diyar-ı bekr)
bir tarafta asur, diğer tarafta arap. kürtlere ne yemek düşüyor? evet o.
Saçma bir şeydir ama bazı kürtçüler bunu provakasyon ve diyarbakırın türkiye'ye ait değil imajı vermek için söylüyorlar. Işte o zaman iş değişiyor. Yoksa ne farkeder ha diyarbakır ha amed. Ama yinede bunu söyleyenlerin çok da masum ideolojileri olduklarını düşünmüyorum.
zorla ankaraya paris dedirtmek veya çoruma newyork demek veya eskişehire kahire dedirtmeye çalışmak gibi bir saçmalık. bin yıllardır adı amed olana birisinin adı Diyarbakır olsun demesi mi mantıklı. bakış açısının değişmesi gerektiğini gösteren ufacık bir nüans.
oraya amed diyenlerin çoğunun bölücü olmasından olabilir.
Milli bilinç sahibi bir Türk evladı zaten oraya Amed demez. istanbul'a konstantinopol demediği gibi.
Mersin'e içel demek veya izmit'e kocaeli demekte bölücülük sayılıyor mu ?
tüm anadolu antalyasından, ankarasına kadar hep rum , Ermeni , asuri ve Sümer gibi kadim toplumların bıraktığı isimler ile anılır hala.
Anadolu bile türkçe falan değildir.
bırak kim nereye ne demek istiyorsa söylesin.
Bunun neresi bölücülük.
Memleketim, farketmez nasıl ona hitap edersen et. Asildir, dimdiktir. Surlarının ruhu vardır kulak ver bak neler fısıldıyor kulağına. Surlarında derin yaralar vardır ama virane durmaz asla sanki savaşta bin kurşun yemiş yine de ayakta kalmış asker gibidir. Surlarının üzerinden baharda Filizlenir hevsel bahçeleri cennet bir damla olmuş sanki konmuştur hevselin ortasına bi Dicle gibi. Nehri melul melul akar can verir hevsele. Üstünden yükünü on gözlü çeker on kemerlidir asildir sırtında Kırklar dağı vardır her gün suzan suzi intihar eder on gözlüden Dicle nin soğuk sularına yeniden yeniden atlar oğlan hergün delirir, Kırklar dağı ayağına eğilir. On gözlü bakar gazi köşküne sanki paşa halen orda yüzer köşkünün havuzunda. Hasan Paşa dokur gibi halen Kabe'nin örtüsünü, on yirmi metre ötede ulu Camii de vaaz verir bi molla hoca sırtını yaslamış avluda ki Roma saatine amca, iki bin yıldır belini ısıtır dedelerin. Ciğer vardır, Burma vardır, Gaffar Okkan vardır, karpuzu vardır, polisi vardır, solcu anarşist gençleri vardır, devlet sıvazlamamıştır başını o da inat öpmemiştir elini. Aynen surlar gibi dimdiktir zararı kendinedir bilir ama o diyarbekirdir. Vurulur ama eğilmez, çeliği erit beni eğme kurban olam. Gel misafirim edem seni sırtımda taşıyam ama karşıma durup eğil deme kurban olam. Ölem senin için ölem, kendime ölecaksam gururdan ölem.
Sonra Cahit Sıtkı ağlar, Ziya gökalp ağlar, Ahmedi arif ağlar ben ağlaram.
mersin'e içel, ya da izmit'e kocaeli diyen kimselerin örgüt kurup, o beldelerimizi ülke sınırlarımızdan koparmaya çalıştığını duymadık. Nitekim Diyarbakır'a amed, van'a wan diyenlerin ne bok olduğunu bildiğimiz için, gelip bize burada maval okumayın. Kim olduğunuzu biliyoruz birader.
işin içinde iyi niyet yok. iyi niyet olsa kimse zaten size bir şey demez. Diyarbakır'A Amed, Tunceli'ye dersim, istanbul'a Konstantinopol diyen kimsede zerre iyi niyet yok.
bir de "siz sonradan geldiniz size kalmadı isim vermek" diye konuşanlar var. Biz günün birinde istanbul'u Mehmetkent, Diyarbakır'ı da Hasankent yaparız, göt gibi kalırsınız. Biz Türk'üz oğlum, yıllardır o beldede yaşadıklarını iddia ettikleri halde, bir tane dikili taşı olmayanların bizimle boy ölçüşemeyeceğini biliyoruz.
Oraya Amed denecekse biz deriz, Diyarbakır denecekse biz deriz, Zippo denecekse yine biz deriz, istersek zippo döker yakarız.
Amma velakin bizim yakmamıza zaten gerek yok, oraya Amed diyenler sokakları yeterince cehenneme çeviriyor zaten.