pardon, osmanlı devleti gayrimüslimlere eşit davranmıştı değil mi?
so sorry... dinimizde Tevbe suresi'nin 29. ayetinde "Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (islam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın." buyurmuştur.
neyse, bunlar herkesin kendi içinde çözmesi gereken düğümler. insan ilk önce inandığı şeyi iyi bilecek.
konumuza dönersek, kaldı ki zaten diyanetin kelime anlamı "din kurallarına bağlılık".
bu anlamla, bu mantaliteyle kurulmuş bir müessese islam dinine mensup olmayanların dini vecibelerine ne kadar ödenek ve anlayış ayırıyor da dinsizleri sallayacak?
diyanetten hizmet bekleyenlerin değil diyanete hizmet edenlerin olduğu bir ülkedeyiz. yoksa camiye yardım diye paraların bir kısmıyla cami yapıp, diğer kısmıyla cep dolduracak insanlar nasıl peydah olurdu, müftülük yerine konuşan, bir karış sakal bıraktı diye muz cumhuriyeti kuran hoca görünümlü, duayla çocuk yaptıran tipler nasıl da insanlarımızı kandırırdı?
halbuki m.kemal ne güzel düşüncelerle kurmuş bu kurumu...
