Diyanet işleri Başkanlığı’na 2017 yılı için ayrılan yaklaşık 6,8 milyar TL bütçe, aralarında ekonomi, kalkınma, enerji ve tabii kaynaklar, bilim sanayi ve teknoloji, çevre ve şehircilik, sağlık, kültür ve turizm bakanlıklarının da yer aldığı on bir bakanlığın her birine ayrılan bütçeden fazla olduğu gerçeği ele alındığında, evet gerçekten güçlü bir kurum.
Diyanet, cumalarda sürekli aynı mevzuları ele alacağına, ciddi felsefe ve mantık yürütse, ülke olarak çok güçlenebileceğimiz kanaatindeyim.
Bir düşünün bir millet var ki, haftada en az bir kere toplanıp fikir paylaşıyor, insanlara mantıklarını kullanmaları için bir tetiklemede bulunuyor o milletin devleti. Her hafta ve her tabakadan, ayrım yapmaksızın, insanlar katılıyor bu aktiviteye. Ne ayrımcılık kalır ne hoşgörüsüzlük.
Ama maalesef biz bu yüksek kapasiteyi hiç ama hiç kullanmıyoruz. Boş beleş vaaz ve hutbeler dinlemek zorunda kalıyoruz. Ne olurdu yani; ayın, denizin ikiye yarılması, peygamberin parmaklarından su geldiğini ve daha nice muhtemel uydurma mucizeleri anlatacağınıza bir dostoyevski'nin o denli tanrı düşüncelerini ele alsanız. Elin gavuru allah hakkında kafasını yoruyor çatlayana kadar, biz cumaya gidip biraz mucize biraz islam tarihi öğreniyoruz diye üstün oluyoruz, hiç aklımızı zerre yormadan.