peşinden; kerhanelere site yapma yetkisi verilmelidir. malumunuz bütün porno siteler yasaklı halde. fekat bilirkişiler el atarsa toplumumuz doğru bir şekilde sikişmeyi de öğrenir.
ardından sağlık memurlarına ameliyata girme yetkisi verilmelidir, boru mu sağlık memuru işte.
minübüs şoförlerine thy de kaptan köşkünü de ayarlarsak über gelişmiş ülke olacaz şerefsizim. o zaman götten bile çoğalabiliriz.
ne sandın yarraam
yakında bu içkileri yasaklama hatta sigarayı bile yasaklamaya kadar gider. suçlusu biziz hala okuma yazma bilmeyenlerin seçtiği birilerine göre hayatımızı şekillendiriyoruz ve bunun içinde bir şey yapmıyoruz sadece kıçımızı koltuğumuza oturtup olanları sinirli bir şekilde çaresiz izliyoruz. yazık hepimize bu kadar çok kişiyiz ama bir şey yapamıyoruz harbi atatürk gerçektende şu an mezarında dönüyordur.
sansürün bokunu çıkarmada hükümet yine sınır tanımamışın göstergesi. ulan benim yazdıklarımıda dini açıdan ele alıp sözlüğüde kapatmayacağı ne malum? ne halt ettiğini sanıyor bunlar, yakında her imama ayrı kapatma yetkiside verilirse şaşırmam.
tam bir saçmalıktır. bugün site kapatma yetkisi veren, yarın; baş kapatma yetkisi verir, namaz kılmayanların tez elden kurşuna dizilmesi yetkisi verir, zina yapanların taşlanması yetkisi verir, vs.
bu tür uygulamalar, toplumu her türlü sansüre alıştırmanın, ilk adımlarıdır. bunlar ön çalışmalardır. buna sesini çıkarmayan toplumların başına, allah bilir daha neler gelir.
bir kere şu var, sansür tamamen bir saçmalıktır. insanların birer pislik, piskopat, aşağılık, cahil olma hakkı vardır. ister sarhoş olup banyolarına kusarlar, ister zina yaparlar, istedikleri şeye inanırlar. kimseyi rahatsız etmedikleri sürece bu kimseyi ilgilendirmez. beğenmez, görüşmezsiniz o ayrı. ama, bu hakkını elinden alamazsınız. hepimiz kazık kadar insanlarız, kendi kararlarımızı verebiliriz. çocuklar için de ebeveyn denetimleri, şifreler, kilitler, var işte bir ton şey. ana baba değil mi? kafası çalışsın uygulasın.
bu uygulamalar, insana, 'devlet benim iyiliğimi düşünmeyi bırakıp, kendi işine baksın. kendi borçlarını, nasıl ödeyeceğini filan düşünsün' dedirtir.
ayrıca, ben şahsen pornografiye meraklı birinin, ortalıkta gezinip insanlara sarkmasındansa, internette hedehödö ülkesine ait, hedehödö sitesinde, bu duygularını tatmin etmesini tercih ederim.
pedofiliklere hiç girmeyeyim. özellikle pedofilik diyorum, pedofili hastası demiyorum. çünkü bu tamamen, avukatların, müvekkilleri cezadan yırtsın diye, uydurduğu bir saçmalıktır. pornografi izleyeceksen, reşit insanların kendi rızalarıyla verdiği görüntüleri izleyeceksin arkadaş. hastayım, mastayım geç bunları.
evet, şimdi buna kötü dedin, "bu siteler kapatılsın mı?" diyorsun derseniz; valla asıl, yapılması engellensin, uluslararası karar alınsın. böyle siteler yapanlara, uygulanabilen en ağır ceza uygulansın.
ama, diyanete site kapatma yetkisi vermek, öyle bir şey değil ki... bizim toplumumuzda öpüşme sahnelerine bile uyarı geliyor, eşcinsellere hasta diyen bir bakanımız var filan. e bu durumda bir sitenin kapatılması için, elele tutuşan insan fotoğrafı, mayolu kadın fotoğrafı bile yetecektir.
Beşinci fıkranın (d) maddesine göre kurumun görevlerinden biri "Başkanlıkça incelenmek üzere havale edilen basılı, sesli ve görüntülü eserleri dini bakımdan inceleyerek yayınlanıp yayınlanamayacağına karar vermek".
bu maddeye göre, kurum eline herhangi bir şiir, makale, tiyatro oyunu veya sinema filmini alıp, onun "dini bakımdan" yayınlanmaya uygun olup olmadığına karar verebilecek. eserin dini bir otorite olduğunu iddia etmesi gerekmiyor. herhangi bir fikir belirtmesi ve bu fikrin diyanet'le ters düşmesi yeterli.
dinin bireyin vicdanında değil, kurumun yetkisinde anlam bulması demek.
asıl acıklı olan bu yetkilerin pratikte ne kadar eserin önüne geçeceği değil, bu yetkilere birilerinin ihtiyaç duyması. birileri toplumsal barış için ifade özgürlüğüne olan ihtiyaçtan bahsederken, diğerlerinin buna götüyle gülmesi.
ekleme: eğer (d) maddesindeki "eserler"den kastedilen "dini yayınlar" ise, bu yazının heyecanına gerek yok. ama diğer maddelerdeki açıklık bu maddede yok.
zavallı türkiye ne hale gelmiş dedirten olay. o değil de bir avrupa birliği, geniş özgürlükler, demokrasi, liberal hayat falan feşmekan vardı onlara n'oldu acaba? yoksa yalan mıydı hepsi, yoksa amaç değil de gerçekten araç mıydı bu vaadedilenler? hay allah, zavallı türkiye zavallı türkiye insanı! demokrasi, özgürlük vaadleri ile 7 yılda ülkeyi akp mengenesine soktular. çıkamaz da artık bu ülke o cendereden, türkiye cumhuriyeti için el-fatiha okusunlar artık, yerdir!
diyanet işleri'ni inananların fikir danıştığı bir kurum olmaktan çıkarıp herkesin hayatının merkezine koyarak siyasileştirecek bir yetkidir. bu yetkisini kullanıp, yani site kapatmak üzere mahkemeye başvurup sonra da mahkemeye görüş verip site kapatılmasını sağlarsa, bu o kurumun şimşekleri üzerine çekip zamanla yok olmasına sebep olacaktır.
kimin akıl ürünü olduğunu bilmiyorum, ama diyanet işleri'nden hazzetmeyen birilerinin olduğu kesin.
kendimize özgü bir faşist sistem yaratmakta olduğumuzun göstergesidir. Devlet ve kurumları her alan ve konuda yetki sahibi olacak, her şeyi düzenleyip yalnızca 'en sağlıklı ve doğru' olduğuna kanaat getirdikleri bilgilerin, aktivitelerin ve seçeneklerin vatandaşa sunulmasına izin verecektir.
bizdeki faşizmin özgünlüğü ise, biz faşist devletimizin başını seçimle getiriyoruz. Dolayısıyla faşist devletin eğilimi seçimden seçime değişebiliyor. Bugün muhafazakar-dindar hükümetin baskı aracı olarak trt'den bangır bangır dini yayın dinliyoruz, diyanet siteler kapatıyor, yarın gözü kara kemalistler gelir bu kez de dindarların rahatsız olacağı hamleler başlar.
kimse sorunun o veya bu hükümette değil, türk halkının kafasındaki otoriter mantıkta olduğunu görmüyor mu?
ne kadar beceriksiz bir ülkeyiz,
internet sansürleriyle ilgili olarak son bir haftadır haberleri okurken,
ne kadar geri kaldığımızı hissettikçe nefret ediyorum..
bu işin çözümü bu mudur, site kapatmanın faydası ne olabilir,
bu ülkede kamu sektöründe istihdam eden uzman davranış bilimci yok mu arkadaş,
bununla ilgili bir analiz, istatistik var mı elinde kimsenin, herkes keyfine site girişini engelliyor.. yani bu bilim, teknoloji, iletişim çağında kafasını kuma gömen deve kuşu gibi bir ülkede yaşamak utanç verici bir olay..
kesinlikle yanlış bir karardır.diyanet işlerinin de yaptığı işlerin doğruluğu nedir ki?daha önce camilerde müzik dinletmeye çalışanda, otobüste namaz kılınır diyende diyanet işleriydi.ben diyanet işlerine güvenmiyorum.diyanet zaten fetoşun elinde.eminim kendilerinin olmayan tüm islam sitelerini kapatacaklardır.
lafı götten anlayanın "haaa way bee bu da oldu, hacı-hoca site kapayacak" diye hayıflanıp porno arşivini yedeklemeye koyulup akabinde sözlükte açtığı başlık.
rahat olun beyler, site kapama yetkisi hala mahkemelerin elinde, hala siteler fetvayla değil mahkeme kararıyla kapatılıyor ve kapatılacak. saçmalayıp kendinizi mal durumuna düşürmeyin. mahkemeye başvurma hakkıyla site kapama yetkisi aynı şey değildir.
tamım olarak, diyanet işlerine site kapatma yetkisi vermek diye bişey yoktur, olmayacaktır. zaten lazım da değildir.