bizlere daha iyi hizmet verebilsin diye alındığının birinci ağızdan açıklandığı araçtır. misal biz evde kardeşimle itilafa düşüyoruz "sahabeden x kişisi neden böyle yapmış" veya "orucu şu bozar şu bozmaz" şeklinde tam o sırada cik cik cikkk ( elbetteki kuş melodili kapı sesi ) kapı çalıyor bir bakıyoruz görmez başkan gelmiş. hemen sorunumuza çare oluyor o simsiyah arabasına binip başka bir itilaf yaşanan eve doğru yol alıyor..
ulan diyanet işleri başkanı "daha iyi hizmet vereyim diye alındı" diyorsa elbetteki hepimizin tatmin olması gerekiyor daha ne uzatıyorsunuz meseleyi * he o aracın 2019 modeli falan çıkmıştır muhtemelen gene bir "çerez" parasına yani 2.5 milyona falan alsınlar hemen ki bizim gibi itilaf yaşanan evlere daha çabuk ulaşabilsin hizmet verebilsin..
cami imamları da utana sıkıla her gün milletten yardım istiyor, kuran kursu yaptırmak için, cami giderleri için. diyanet işleri ne sikime yarıyor hala anlamış değilim. bıraksalar zaten halkın dini ihtiyacını cemaatler karşılıyor.
Daha 1 ay olmadı, papa geldi bu ülkeye.Adam kendisine tahsis edilen lüks "alman" mercedes yerine, sıradan bir otomobil olan italyan" fiat albea'yı tercih etti.Kendisine ayrılan lüks 5 yıldızlı otelde kalmak yerine, Vatikan temsilcilğinde kaldı.
Bu kadar taze bir haberin üzerinde diyanet gibi "ruhani" bir kurumun başında bulunan adamın böyle bir şeye kalkışması, gerçekten mide bulandırıyor.Büyükelçi desen, bakan desen anlarım.Ama kardeşin senin görevin maddiyattan ziyade maneviyatla ilgili, senin ülkende fakirlik kol gezerken, milyonlarca insan akşam ne yiyeceğini düşünürken, "maneviyatla" ilgili bir kurumun başının bu kadar "maddiyata" kaçmasını hiç bir cümle açıklayamaz.
Buz dağının görünen kısmıdır sadece, daha neler neler yaptıklarını işin içine biraz giren anlar ve görür. Sikimsonik bi ton zaten bu diyanette müdürlük var her sene makam aracı değişmektedir yeni model araçlarda geldi zaten, yeni araçlarla biter mi asla bitmez bunlara bide bilmem kaç bin dolar ile vip araç haline getirirler.
Her cuma hz ömer in yaşamından anlatıp, karun gibi yaşıyolar.
Ülkenin iyice ortaçağa döndüğünün göstergesidir. Ozamanlarda da halk it gibi çalışır, derebeyi besler, derebeylerde krala vergi verip kendi güvenliğini sağlar, Din adamlarıda krallığın kutsallığından bahsedip, insanların ayaklanmasını engellerdi, baş kaldıranı da egnizisyonda sikilmekten beter ederlerdi. Böylece kral, derebeyler ve rahipler, paranın ve gücün amına koyardı.
Şimdi 2014 türkiye'si ile ele aldığımızda arada bir fark var mı ?
