inanç gereği yapılması gerekendir ve tabi ki diyanetin görevidir. Okutmasalar görevi ihmal suçunu işlemiş olurlar. Tabi aynı gayretkeşliği kendini müslüman sananları müşrik eden, devlete karşı operasyon çeken, her biri şirk batağına batmış tarikatlar konusunda da bekliyoruz ama nafile..
Diğer taraftan kim neye inanırsa inansın gerçekler ortada. işte seyahatların bu kadar yaygın ve hızlı olduğu, nüfusun bu kadar kalabalık olduğu bir ortamda, salgın başlayalı aylar olduğu halde tüm dünyada henüz sadece 10. 000 civarında ölüm oldu.
Zamanında istanbul'daki veba salgınlarında günde 10.000 kişinin öldüğü olurdu. Peki dua okunmaz mıydı? Şimdikinden çok daha gayretli okunurdu. Fakat ne okunursa okunsun hastalığın doğal seyrini değiştirmezdi.
Demek ki duanın bir faydası yok. Daha da okumak isteyen istediği kadar okusun, üflesin...
Bir işe yaradıklarını ispat için yırtınıyorlar. Din adamlarının bir boka yaramadığını ne zaman öğrenecek bu memleket. 2300 lira için götünü yırtan adam 5000 lira maaş alan bir imamı sorgulamadığı müddetçe bir bok değişmez bu ülkede.
Bütün dertler, sıkıntılar bitmiş tek konu dua eden müslümanlar olmuş...
Yazık size az imana gelin.
“Hiç olmazsa verdiğimiz bu musibetler başlarına geldiğinde boyun eğip yalvarsalardı. Fakat kalpleri iyice katılaştı.şeytan da onlara yaptıklarını, şirin gösterdi.”(en’am 43)
Yardımı Allah'tan dilemektir. ibadet insanın ruhuna huzur verir. Şu kasvetli günlerde gayet yapılabilir eylem. Evde karalar bağlamaktan iyidir. Kimseye de bir zarari yok ateisti de ilgilendiren bir durum yok. bazıları yine niye böyle gerildiyse. Elinizden başka bir şey geliyorsa yapın, sizi tutan yok.
şehir hastaneleri yaptıran, çocuğunu tıp fakultesinde okutan halk, iha-siha yaptiran halk; ne camilerden ne dualardan zerre rahatsiz değil. bir avuç azınlık var. bu halkın hoşgörüsü ile barınan onlarda, isteselerde istemeselerde dinleyecekler.
tüm dünyadaki din adamlarının 1/3 ü bilim üzerine çalışmış olsaydılar herhalde dünya üzerinde hiç bir hastalık kalmazdı. din adamları cidden ne iş yapıyor? bunca yüzyıldır varlar ama elle tutulur ne kazandırdılar bu dünyaya çok merak ediyorum.
Kuran sesinden rahatsız oluyorsan yallah italyaya , amerikaya, her nereyi beğeniyorsaniz. Burası müslüman ülke. O camiler ebediyen mi kapatildi sandınız, kapatılmadı hala o da ayrı tabi. Evimiz de cami bize.
Kula bela gelmez ,
Hak yazmadıkça
Hak bela vermez
Kul azmadıkça.
Herşey allahın takdiridir. Çok azmış demek ki insanoğlu. Camilerin, beraberliğin, özgürlüğün, kısaca herşeyin kıymetini bilememiş. Afrika da çocuklar açlıktan olurken , yiyip yiyip te plates bilmem ne , mideye kelepçe düşünmüş. Daha bir sürü eziyet
E sonuçta cok şükür çocuklar a çok da uğramayan bir hastalık. Ha bu arada yaşlılar da çok azmıştı, insanların kimseye güveni kalmadığı bir dunya olmuştu.
Şimdi diyanet ne ise yarar bütçesi niye bu kadar fazla. Diyanet dini işlere bakar kısaca. Biraz daha mütevazı olunabiliyor mi evet. Insanın olduğu yerde yanlis ve hata da vardır. Bu kurumun suçu değildir. Bu yönetenlerin suçudur.
Dua insanı güçlendirir , ayakta tutar , moralini diri tutar. Yürekten edilmiş bütün dualar kabul olur. Kendi hayatımla ilgili de olmayacak dediğim yerde çok dua edip te olanlar vardır. Acılan eli rabbim boş çevirmez.
Herkes kendi işini yapacak. Su an ölenler yıkanma, defin işi bile olmadan gömülüyor. Bu bile bir nimettir. Sevdiklerine son defa veda bile edemiyorsun. Bir cenaze olunca koştur koştur hocayı buluyorsun. Ha ben yakılacam dersen o ayrı tabi.
Bırakın dua etsin insanlar. Bu gün doktorlar çalıdır yarın hocalar. Herkesin görevi farklıdır.
Herhalukârda Bize dua etmek emredildi. Dua ibadetin özüdür eyvallah. Tabi illaki makbuliyet (kabul olunma) önemli. Muhakkakki dua temiz ağızlardan (yalan gıybet v.s.) temiz vücutlardan (bilumum haramlardan uzak) çıkmalı ki makbul (icabete layık, tesirli, isabetli, yerinde edilip kabul olunan) olsun. Lakin kazın ayağı öyle değil işte. Ne diyor;
"Azma kulum, görme zulüm"
Virüs te allahın bir kulu (mahluku) ve vazifelisi. Bir görevi var onun. Onu allah bedavaya yaratmadı. Cinayetini işleyecek vazifesini yerine getirecek sonra da kabuğuna çekilecek. Ama ne zaman? Orasını allah bilir. Ee ne yapalım o halde? Biz günahkarız diye ümitsizliğe kapılıp duayı zikri ibadeti terk mi edeceğiz? Elbetteki hayır. içimizdeki günahsızların (masum çocuklar, hayvanlar, bitkiler v.s.) yüzü suyu hürmetine illaki allah yardım edecek. Biz öyle iman ettik. Başa gelen başta kalmaz. "Bu da geçer ya hû" demiş.
Öte yandan sebepler dairesinde aşı ilaç v.b. uygulamalar da fiili (iş amel gayret) bir duadır ki o da dinin dışında değildir. Hatta tedavi olmak emredilmiştir. Beden ve toplum sağlığı hem farz hem sünnettir.
Netice: her nevi duaya devam. Zikre devam. Tüm maddi manevi Çalışmalara devam. Allahın izniyle bu savaşı da kazanıp virüsü yeneceğiz hep birlikte inşallah..