fikri üretimi destekleyen sistemler yada siyasi düzenlerde, herhangi bir anda gelişen belli bir fikri olgunluk tezin doğumuna yol açar. tez bir kere oluştuğunda, aynı sistem doğası gereği alternatifini yaratmaya çalışır ki bu hal antitezin gebelik sürecidir. bu süreç uzun sürmez ve sistem kısa sürede kendi karşı tezini doğurur. tez ve karşı tez, bazen kısa bazen uzun yıllar boyunca çatışırlar ama sonuçta kenarından köşesinden mutlaka bir uzlaşma süreci yaşanır. uzlaşılan her nokta sentezdir. sentez ise özü itibariyle fikri olgunluğa ulaşmış yeni bir tezdir ve bu tez oluştuğu anda sistem yine, yeni bir antiteze gebedir. bu doğma, çatışma ve uzlaşı süreci ise diyalektiktir.
Diyalektiğin süreç ve yöntem olarak varlığı zorunlu olarak idealizm gerektirir aslında. Yani rasyonalizayson olmaksızın yöntem veya idealizm olmaksızın süreç olamaz. Marx'ta "diyalektik ters çevrilmiştir" denmesinin nedeni de budur. Diyalektiğin materyalist formu hegel'inkinden rasyonalizayson yönünden ayrılmaz ama idea-meta yönünden tersidir. Bu yüzden Marx'ın düşünce ve tahayyülleri sık sık "ülkü/idea/amaç" olarak önümüze çıkar. Bir de antik Yunan diyalektiği ile hegel ve hegel sonrası diyalektiğini karıştırmamak gerek.
dielektrik diye okudum iki üstteki entry nin ilk cümlesi felsefenin 3 ayağından biridir. kısmını okuyunca bizim yalıtkanlık ne ara felsefenin ayağı oldu dedim.
Diyalektik aslında pozitif bir düşünce yöntemidir. Çünkü tez ve anti tez'den zorunlu bir sentez yaparsın yani bir bağdaştırma zorunludur. O yüzden ileriki safhalarında "negatif diyalektik" türemiştir.
Tez + anitez = sentez şeklinde formülize edilebilen bir yöntemdir. osmanlıda ise "barika i hakikat müsademei efkarla olur" şeklinde yani "hakikat kıvılcımı fikirlerin çarpışmasıyla olur" fomülize edilmiştir. ilk sistemli hale getiren hegel, ünlü yapan ise marxtır.
herkesin aynı biçimde düşünmesi olmayıp, "her düşüncenin kendi içindeki antitezini birleştirerek yeni bir düşünce açığa çıkarmak" olarak tanımlanabilecek düşünce biçimidir.
Doğanın, toplumun ve düşüncenin kendi içlerindeki karşıtların birbiriyle çatışması ve sürekli devinimleri sonucunda değişime uğrayarak gelişmesi sürecine verilen isimdir.
hegel in irzina geçtigi kavram. marx zaten onu soylemiyorum bile. karsitlarin birliği degil karsitlarin kacinilmazligidir dogrusu. ama adam tez antitez sentez.
t ile ~t = v
tez ve antitezi tarihsel olarak temellendirdin diyelim, tarihsel materyalizm dedigin sey yani. peki sonuç niye v oldu su an burda. cunku ben oyle istedim. pekala z de yazabilirdim. h de yazabilirdim.
tez ve antitezi doğru onermeler olarak kabul etsek bile sonuç mechuldur. keza gordunuz kapitalizm çökecek der teoride, çökmedi.
belli bir konu üzerinden ortak değerlerin inşası anlamına gelir,
yani tartışılmış bir şekilde tezden senteze geçmiş, farkında olunmadan tekrar tartışılmasında gene aynı soru ve olası varsayımsal cevaplara ulaşılacak kavram değerlerine verilen genel adlandırmadır.
sözlük ortamı bu konuda felsefik bir gelişim göstermek için ideal bir yerdir, ne de olsa sallamak serbest.
küfür de edebiliyorsunuz, sizi şahsınız olarak kimse de tanımıyor.
tek bir yöntemi kullanarak doğru ve yanlış her sonuca ulaşma yöntemidir. doğruyu, yanlışı, yanlışın doğruluğunu ve doğrunun yanlışlığını görme yetisi kazandırır.