1.
Demiş ki Sultan Fatih devrinin dev şairi Ahmet Paşa:
"Destimi kessen kalır dâmân-ı lütfunda elím
Dâmenin kessen elimde kalır lütfun dâmení"
(Ey sevgili! Eteğini öyle kararlı tuttum ki benden usanıp da elimi kesecek olsan gam değil. Zira elim lütuf eteğinde kalacak, kârlıyım; yok eteğini kessen de gam değil, çünkü bu durumda da eteğin elimde kalacak, yine kazançlıyım.)
2.
Necati Bey de demiş ki:
"Şöyle muhkem tutayın aşk ile dildar eteğin
Ya kat' edeler destim ya keseler yar eteğin"
Mana aşağı yukarı aynı: (Öyle muhkem tuttum ki yârin eteğini; elimi de kesse, eteğini de kesse fark etmez.)
3.
"Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz
Biz neşatın da gamın da rüzgârın görmüşüz
[Zaman bağının baharını da gördük, güzünü de; üzerimizden neş'e rüzgârları da geçmiştir gam fırtınaları da.]
Yüsüf Nabi
4.
Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbalde
Biz hezarán mest-i mağrurun humarın görmüşüz
[Mevki sahibi olunca zafer sarhoşu oluverme. Zira böylesine mest (sarhoş) olup sabah olunca da baş ağrısı çeken binlercesini görmüşlüğümüz var.]
Yüsüf Nabi