değiştiririm gazelleri hep aynı kadın çıkar karşıma iri gözlü,nokta dudak falan filan. biliyorum nedenini kalıplaşmıştır şairlerimizde bu kelimeler. gerçek hayatta olsaydı bu kadın nasıl olurdu acaba belki de çok vardır ben karşılaşmamışımdır. ama ben halide edip'in yarattığı kadınları beğeniyorum.doğu ve batının karışımı olan mucizeyi...
divan edebiyatı mazmunlarla doludur. yani kalıplaşmış cümleler ile. kadına, doğaya, aşka birçok temayla birleşmiş sözlerle. özellikle lale devrinde yazılan gazeller tam bu başlıkla uyuşur. 'ela gözlerini sevdiğim dilber' 'saki, keman kaşlar, buğday tenli, gül kokan sevgili' gibi benzetmeler kullanılır.
boyun uzun, belin ince
yanakların olmuş gonca
salıverirsin kolunca
beliğin kara değil mi?
ayva tüyleri ve yüzündeki benler ( hal) unutulmamalıdır. divan edebiyatının diğer ismi klasik türk edebiyatıdır. aslında bu açıdan bakarsak bu isimlendirmenin klasik mazmunları, temaları ve her şair için gelenekselleştirilmiş bir sevgili profilini karşıladığını görürüz. şairler bu edebiyat geleneğince elleri kolları bağlanmış gibidir aslında. hep aynı benzetmeler, aynı sanatlar, aynı mazmunlar kullanarak farklı şiirler yazmaya çalışmışlardır. geleneğin belirlediği bir sevgili tipi vardır. ve bu kadın esmer, servi gibi uzun boylu, nokta gibi küçük ağızlı, kıldan ince bir bele sahip, saçları topuklarına kadar uzun, kirpikleri ok, kaşları arap alfabesindeki nun harfi yahut keman, yay gibi bir sevgilidir. yani tek tiptir, gelenekselleşmiş, klasikleşmiştir. bu yüzden divan edebiyatında sarışın sevgili yoktur.