56.
aşk mıdır ki bivefa güller elinden geceler
inletip bülbülleri ta subh-u güya eyleyen
Aşk mıdır ki bir keman ebru nigarın yâdına
Ok gibi kaddimi büküp benim de ya eyleyen
Aşk mıdır ki boynuma takıp belâ zincirini
Gezdirip mecnun gibi alemde rüsva eyleyen...
Aşk mıdır ki bu Muhibbî sinesine dağ vurup
Ahir anın gözleri yaşını derya eyleyen...
Aşk mıdır ki cân-ı dil mülkünü yağma eyleyen
Aşk mıdır sînem içinde gelip de ca eyleyen
Aşk mıdır ki fenni derdi okutup aşıklara
Fasl-ı babı sinemin levhinde inşa eyleyen
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
Kanûnî Sultan Süleyman nam-ı değer (muhibbi)\'nin aşk ile ilgili verdiği sağlam beyitlerdir.
55.
fuzuliden gelsin.
gül-i ruhsarına karşı gözümden kanlı akar su
habibim faslı güldür bu akar sular bulanmaz mı.
54.
fuzuli'nin su kasidesinden seçme beyitler,
gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ
hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su
gamlı günümde hasta gönlümden kılıç gibi keskin olan bakışını esirgeme zira karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir.
tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
iktidâ kılmış târîk-i ahmed-i muhtâr'a su
su rasulallah s.a.v yoluna uymuş dünya halkına temiz yaratılışını açıkça
göstermiştir.
yâ habîballah yâ hayre'l beşer müştakunam
eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su
ey allah c.c'nün sevgilisi ey insanların en hayırlısı susamışların susuzluktan dudağı kurumuşların yanıp dâimâ su diledikleri gibi ben de seni özlüyorum.
53.
"güzeller mihribân olmaz dimek yanlışdur ey bâkî
olur vallâhi billâhi heman yalvarı görsünler."
efendim, adam bilmiş. 2000'li yılları bilmiş!
52.
"güllü diba giydin amma korkarım azar eder
nazeninim saye-i har-ı gül-i diba seni."
bugünkü türkçeyle: ipekli kumaştan, güllü bir elbise giymişsin, fakat korkarım ki kumaşın üstündeki gül dikeninin gölgesi seni incitecek.
evet, tam bir zeka işi. divan edebiyatı boşuna demiyoruz. mükemmeliyet bu olsa gerek.
51.
ger derse ki fuzuli, güzellerde vefa var
aldanma ki şair sözü elbette yalandır.
demiş fuzuli ki kendi kendine ne hoş bir paradoks yaratmış.
Arz-ı hâl etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam
Seni tenhâ bulacak kendimi aslâ bulamam
diyen kişi yine fuzuli olup insanların 500 yıldır hiç değişmediğini kanıtlamıştır.
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
diyerek bizlere güzel bir ders de vermeyi ihmal etmemiş fuzuli.
50.
lale hadler gülşende neler etmediler
serviyi yürütmediler goncayı söyletmediler
taşradan geldi çemen mülküne bîgâne deyu
devr-i gül sohbetine lâleyi iletmediler
adet-i hûbların cevr ü cefadır ammâ
bana ettiklerini kimselere etmediler
hamdülillah mey-i can-bahş ile sâkîlerimiz
ab-ı hayvân ile kevser suyun istetmediler
hele oy kaşları ya okları peykânlarını
sîneden çekmediler yüreği oynatmadılar
bin güzeller bulunur yusuf' mânend ammâ
bu kadar var ki bular kendilerin satmadılar
ey necâtî yürü sabr eyle elinden ne gelir
hûblar cev ü cefâyı kime öğretmediler
48.
"Bende yok sabr-ı sükûn, sende vefadan zerre,
iki yoktan ne çıkar fikredelim bir kere."
NABi.
47.
Güllü diba giydin amma korkarım azar eder
Nazeninim saye-i har-ı gül-i diba seni
sözlük yazarlarından bu beyti bir incelemelerini istiyorum. ne kadar ince bir düşüncedir, elbisenin gül desenindeki diken...
bu arada, teflon a da teşekkürü borç bilirim. o anladı.*
46.
--spoiler --
tahir efendi bana kelp demiş
iltifatı bu sözde zahirdir,
maliki mezhebim benim zira,
itikadımca kelp tahirdir.
yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber nedim
bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana.
ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni
az eyleme inâyetini ehli derdden
yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni
Bende Mecnûn'dan füzûn âşıklık istidâdı var.
Aşık-ı sadık benem, mecnunun ancak adı var.
Mecnun ile ben mekteb-i aşk içre okuduk
Ben Mushafı hatm ettim o Veleylide kaldı!
--spoiler --
edit: bu beyitler tabii ki birer gazelin, kasidenin parçaları amma o bütünlerin de beytü'l gazeli, beytü'l kasididir.
45.
Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek
Giryemi kıldı hûn eşkimi füzûn etti felek
Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek
yss
44.
ne efsunkar imişsin ah, ey didar-ı hürriyet
esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.
namık kemal-hürriyet kasidesi.
43.
tek aklımda kalandır.
''sun sagarı saki bana mestane disünler
uslanmadı gitti gör o divane disünler ''
42.
mükemmelin de üstü divan edebiyatımızın içinden olan beyitlerdir. sevdiğiniz bir şeyler varsa yazın arkadaşlar; ben de, meraklılar da faydalansın. zira günümüz şairleri çöp yaratıyor.
(bu arada şahane beyitler diye açtım, beyit olmasa da olur)
"ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
ne açar kimse kapım bâd-i sebâdan gayrı"
fuzuli
"yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber nedîm
bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana"
nedim
ekleme: mümkünse yazdığımız beyitlerin ve diğer nazım biçimlerinin şairlerini, sahiplerini de yazalım arkadaşlar.
41.
sanma şahım | herkesi sen | sadıkâne | yâr olur,
herkesi sen | dost mu sandın | belki ol | ağyar olur
sadıkane | belki ol | bu alemde | dildar olur
yar olur | ağyar olur | dildar olur | serdar olur.
yavuz sultan selim
40.
her ne kadar beyit olmasa da mahallileşme akımıyla nedim'in yazdığı bu dörtlük sadeliği bakımından oldukça hoşuma gider.
Sen böyle soğuk yerde niçin yatar uyursun
Billahi döğer dur hele dayen seni görsün
Dahı küçüceksin yalınız yatma üşürsün
Serd oldu heva çıkma koyundan kuzucağım
bu da var tabii.
dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su
hemen akabinde namık kemal'den gelir
ne efsunkar imişsin ah ey didarı hürriyet
esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.
yine nedim'den
gülelim, oynayalım, kâm alalım dünyadan
mâ-i tesnim içelim çeşme-i nev-peydadan
bu liste de böyle uzar gider.
39.
kurşun ata ata biter
ali yine de ata biner
gözün kaymasın kaseye
ayıptır yare bakma öyle.
38.
anan anan anan ânan-ı anan
ebem eben eben ânan-ı deden
37.
"Şeb-i yeldâyı müneccimle muvakkıt ne bilir,
Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç sâ'at." * .
36.
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem'i yanmaz mı...
35.
Çoğunlukla Liseden beri denk gelinmeyenlerdir.
34.
Elbette bu hâlimden o yârin haberi var
Fi'l-kalbi mine'l-kalbi ile'l-kalbi sebîlâ.. *
33.
Aşk imiş her ne var âlemde.
ilm bir kıyl ü kâl imiş ancak.
Fuzulî
32.
VAKT-I SADI DE GELIR MEVSIM-I MIHNET DE GECER.