sen gittikten sonra telefonunu hep aradım. baban açıyordu. bir süre sonra artık daha fazla üzüntü vermemek için aramaktan vazgeçtim.
tuhaf anlarda aklıma geliyorsun. ansızın ve sebep yokken. anılar kafamdaki kulplu beygirde asimetrik bir şekilde dönüp dururken bir anda senin düşük pikselli fotoğrafın canlanıyor durduk yere. seninle ilgili arada bir gelip buraya bir şeyler karalamak istiyorum. ikibinaltı ve yedi. arkamızda bıraktığımız onca anı arasında senin hayalin hiç olmadık bir anda olur olmaz pırıldıyor. gitmiş olman hiç bir şeyi değiştirmedi cem. öyle berraktın ki anıların bile toz tutmuyor.
anılarımda olduğun halinle gittiğin için burada yazdıklarım nostaljik ağıtlar olarak anlaşılsın istemem. fast food gibi tüketilen duyguların dünyasındayız. artık mucizeler yok. çırılçıplak realizm ve anlık birliktelikler var. kimse artık anılarını naftalinli sandıklarda saklamıyor. kelebek ömürlü aşklar, kelebek ömürlü hazlar yaşanıyor. aklımızn ve dimağımızın özenli bahçesinde sakladığımız ve yaşattığımız anıların yerini sosyal medya araçlarındaki timeline lara gömdüğümüz videolar ve benzeri etkileşimler aldı. o yüzden durduk yere aklıma gelmeni seviyorum.
Bugün gördum hakkın rahmetine kavustuğunu. Sözlüge ilk girdigim yıllarda * mesajlasmışlığım vardı kendisiyle. Canayakın, misafirperver bir insandı cem abi. Sözlükte ne yapıp yapmamam konusunda gerekenleri bahsetmişti bana. Allah rahmet eylesin.
bir uygulama ismi ariyordum.resimde ditty yaziyordu.indiricektim google a yazdım.bizim sözlüğün bu sayfası çıktı.bir garip oldum entryleri okudum çok iyi biriymiş galiba.umarım güzel bir yerdedir.
yaklaşık 1-2 yıl önce sözlükte pasif olduğum(üye olmayıp sözlükte sadece entryleri takip ettiğim) zamanlarda bir entrysine rastladığım, nickaltını okumak için girdiğimde vefat ettiğini öğrendiğim yazar. üzmüştür. huzur içinde yatsın.