özgürlük dediğiniz şey demokrasi bataklığında açan rengarenk çiçeklerdir. biz bu çiçeklere bakıp bataklığın çürümüşlüğüne tehlikesine olan dikkatimizi kaybediyoruz.
bir yerde göz boyama aldatmadır bu çiçekler.
yaşam için en tehlikeli tür insandır. dünya'da yaşamın içinde olan insan denen tür tanrı ile yarışan tek canlıdır.
tıpkı tanrı gibi doğayı dünyayı yaşamı şekillendirme, canlı türünü, yaşamı var etme-yok etme gücünü elde etmiş canlının doğasında asla olmaması gereken bir haktır özgürlük.
insan bu özgürlüğü hep yok etmek, değiştirmek için (kendi türüne bile) kullanmıştır ve asla var etmek doğanın dengesi için kullanmamıştır.
örn: insan yaşamı için kendine bir yaşam alanı kurarken (şehir kasaba köy) ilk önce kendinden başka tüm canlı yaşamı (böcekler kuşlar ağaçlar çiçekler otlar balıklar hayvanlar vs) yok ediyor.
sonra bu yerleşkeleri bir hiyerarşi etrafından birleştirerek hakimiyet kurup sosyal mutabakat adı altında devletler oluşturuyor. sonra bu yerleşkeleri, devletleri elde etmek için insan bir birini yok ediyor.
böyle bir canlı türünün doğasıdır distopya ve bu canlıya özgürlük vermek celladını kutsamak ile eş değerdedir.
açlık-beslenme veya güvenlik-koruma vb gerekçeleri olmadan sadece eğlence için öldüren tek canlı insandır. bu eğlenceyi de spor-avcılık diye tanımlayan insan; bunu olimpiyatlarında boks güreş karate okçuluk cirit atma vb kategorilerinde onurlandırmıştır.
bu gücü ve şiddeti tanrı bile kullanmaz. oysa insanlara sorsanız aptalca "en korkulan şey tanrı" derler.
evet, tanrı korkusu aptalcadır ve yine bu korku en büyük ikinci (1. özgürlük) insan yalanıdır.
oysa tanrı (var veya yok, tartışmamız bu değil) korkulan değil de seni yarattığı için sevip sayılması gereken bir olgu olmalıydı.
insanın doğası distopik olduğundan, insanın düşünen bir canlı da olduğundan dolayı insanın savunma mekanizmaları içinde ki kötülüğü tanrıya doğaya atmıştır. yok ettiği tükettiği doğanın nimetlerinin azalmasını, insanın birbirine yaptığı kötülük zorbalığı şiddet vb her şeyde doğa yaşam tanrı suçlanmıştır.
özgürlük insanların doğasına aykırıdır. tüm ahlak ve etik değerlerin yanı sıra din-inanç aslında insanların değil de özgürlüğün sınırlarını belirlemek için ortaya çıkmış olgulardır.
asıl sormamız gereken özgürlük mü tehlikeli insan mı olmalı...
tabi ki embesilseniz bu soruyu sorabilirsiniz. tıpkı ehliyeti olmayan sürüş deneyimi olmayan 15 yaşında bir gence saatte 279 mil (449km) hız yapan Ducati 1098S motosiklet verip olası bir kaza-ölüm de motosiklet-genç hangisi tehlikeli-suçlu tartışması yapan aptallardan biriyseniz o başka.