Eğer ki gidilirse tower of terror / the hollywood tower hotel isimli allahın belası oyuncağa(!) binilmesini tavsiye etmekteyim. Asansörden düşme keyfini yaşamak isteyen herkesin denemesi gerekir.
edit: emniyet kemerini bağlamaya ne gerek var gibi bir artistik hareket yapmayınız.
özellikle orlando ya da los angeles'takini çocuk ya da büyük her insanın hayatında en az bir kere mutlaka görmesi gereken eğlence parkı. anlatılmaz yaşanır.
icindeki tren gari otoparkindan buyuktur. yani paristen bi banliyo treni ile gelinebilir. ayni park turkiyede olsa otopark sorunundan ve trafikten yakinan insanlarla karsilasir, toplu tasima ile gelenlere ise anormal insanlarmis gibi davranilir, ezik ve acinasi insanlarmis gibi bakilirdi. kafama takilan tek konu budur.
paris'te gittiğimde bir sürü türkçe bilen yabancıyla karşılaştığım. giriş ücreti biraz pahalı olmakla birlikte, herkesin istediği türden oyuncağı bulabileceği, dünyanın en ama en eğlenceli parkıdır.
Amerikada los angles yakınlarında anaheimde devasal bir alana yapılmış 7 den 70'e herkesin gününün nasıl geçtiğinin anlamadığı yerdir. inanılmaz bir yatırımdır ama karşılığını alıyorlar 30 dolar gibi bir ücretle giriliyor her gün yaklaşık 100bin kişinin geldiği söyleniyor(gittim ama saymadım). Melih gökçekte ankaraya yapmaya planlıyormuş (bkz: atma recep din kardeşiyiz)
disneyladpark ve walt disney studios olarak iki ayrı mekana sahiptir. bunlar da kendi aralarında adalara ayrılırlar.
disneylandpark ve walt disney studios'a girebilmek için iki ayrı biletinizi olması gerekir... eger her ikisini de alırsanız daha ucuza geleceğinden bir kere gelmişim her yeri gezerim mantığıyla iki taraf için de bilet alınır.işte curcunamız bundan sonra başlar. çünkü hiç kimse sizi walt disney studios , disneylandpark'tan daha önce kapanır diye uyarmaz , ya da uyarıcı bir tabela vs görmezsiniz. Disneylandpark'ın o büyüleyici atmosferi için ordan oraya dolaşırken, eh bir de o görkemli geçişi izleyeyim dersiniz. (giderseniz izlemeden çıkmayın). yürüyüş biter, diğer tarafa geçmek istersiniz ancak oranın çoktan kapandığını öğrenirsiniz.
eğer biletinizi disneyland'dan almışsanız biraz zorlamayla para iadesi alabilirsiniz.. Ancak champs elysees'deki disney store'dan almışsanız, kavgaya hazırlanın. para iadesi yapılmıyor.. en son o kadar uğraştıktan sonra ertesi gün için ücretsiz olarak bir daha gidebilirsiniz dendi ancak bizim son günümüzdü onu da kabul edemedik. kıyın kıyın ülkemize geri döndük.
çocuk yaştan beri en izbe mekanlardaki lunaparklara dahi hayranlıkla bakan, gondolun en ucunda oturmayı seçen, hala ara sıra kaçamak yapıp rastgele bir lunaparka giren, en fazla 12 yaşında olan çocuklar arasında en az onlar kadar eğlenen ben disneyland dan daha fazlasını ummuştum efem. izah edeyim;
öncelikle giriş 42 euro. yetişkinler için belirlenen ücret bu. yok dahil olduğunuz turun organize ettiği ekstra tur ile gidecekseniz en az 100 euro ödemek durumunda kalacaksınız. zira bunu tercih etmenizi öneririm, disneyland'a yakın değilse oteliniz en az 3 farklı metroya binmek durumundasınız. metro biletleri kişi başı 2 euro dan az ve kabul daha hesaplı ancak benim gibi bir gittiği adresi yahut yönü bulabilmek için aynı yere en az on kez gitmek zorunda olanlardansanız yanlış metroya binip kendinizi farklı bir yerde bulmanız olası. otelinizden dahi alabileceğiniz metro haritaları birçok kişiye ne kadar anlaşılır geldiyse bana bir o kadar karışık geldi. demem o ki rehberiniz ile giderseniz ulaşımda sorun çıkmıyor.
disneyland'ın ihtişamlı bir o kadar sevimli pembe renkli otelinin hemen yanından giriş yapıyorsunuz, biletinizi alırken bir tane de disneyland haritası veriyorlar elinize. katılabileceğiniz her türlü aktivite numaralandırılmış bu haritada ve her aktivitenin yanında farklı renklerde daireler bulunmakta. pembe renkli olanlar çocuklara yönelik, mavi renkli olanlar tehlikeli olanlar gibi.
bende birçokları gibi tren sevdasıyla baktım haritaya ama türkiye haritasından başka bir haritaya bakmayı bilmeyen ben gezerek bulmayı tercih ettim sonrasında. 3 farklı tren var. biri çocukların dahi binebileceği bir tren. diğerinin adı ise space mountain mission 2. oldukça keyifli korkmaktan hoşlananlar için ki en tehlikeli gözüken bir diğeri ise indiana jones adı verilen. tavsiye ederim.
bunun dışında korku tünelleri falan var. hiçbir esprisi olmayan tamamen çocuklara yönelik ama kış günü gittiyseniz kapalı mekan olmalarından sebep ısınmanıza yarayan.
hediyelik eşya satan mağazalar bir hayli çok. her birini gezdiğinizde içlerinde aynı ürünlerin satıldığını fiyatlarda farklılık olmadığını göreceksiniz. bir çerçevenin dahi 15 euro dan az bir fiyata satılmadığını söylemek yeterli olacaktır sanıyorum pahalı olduğunu belirtmek için.
saat tam 16:00 da meşhur disney karakterlerinin geçit töreni oluyor. çocuklar onlarla fotoğraf çektiriyorlar. izlemesi keyifli olsa da yakınlarınızla birbirinizi kaybetmeniz olası izdiham oluyor çünkü.
başka bir evrendeymiş hissi uyandıran, inandırıcılığı artırmak için dükkanda duran satıcıdan oyuncaklara binmeye yardımcı olanlara kadar bütün çalışanların rol yaptığı görülesi yer.
Paris'te kesinlikle gidilmesi gereken bir yerdir. Amaç bağırmak ve eylenmektir. Bazı bölümlerde inadına olsun derlermiş gibi fransızca anlatım dışında bir dil yoktur. Hız bakımından aslında bir iki trene sahip olsada insan onlara binmekle yetinebiliyor...
Koskoca avrupada bir tek Paris'te olan buyuk eglence parkidir.Isminin walt disney Parki olmasina aldanilmamalidir zira çocuklar bahane,eglenenler buyuklerdir.
Ayriyeten aksam eve donuldugunde ses tellerinde buyuk ariza olmasi muhtemeldir.Fazla bagirmayin lutfen.