çok küçükken düğünlerde şişe kola içmekten (karın ağrısı yaptı mı anne tarafından iki tokat yiyerek vazgeçilirdi bu sevdadan), gelinle damadın arkasında olan çelenklerden kıçına sap takılmış çiçekleri tek tek toplayıp, gelinin kafasına yolakladığımız ve bitabii düğün esnasında kaybolup, ağlayıp zırlayarak korkuyla bi köşeye sinip öylecene boş boş elde kola şişesi transa girmişken, sevecen bi düğün sakininin sizi bulup mikrofonla "x'in annesi babası çocuğunuzu alın lütfen" anonsu ettiren çocukların bi an için büyülenmesine sebebiyet veren olaydır bu;
"disko topuna alttan vurulan sarı kırmızı mavi ışıkla dans eden çiftlerin ortasında öylecene kalıp bu ışık yansımasını yakalamaya çalışmak".
hatırlar mısınız bilmem ama rüya alemi gibidir o olay. pembe kırmızı sarı mavi flu bi görüntü yayılır salona. yerde disko topunun aksiyle, her yer küçük küçük ışık hüzmesi olur.
bebe büyülenir, şoka girer gözleri büyür.
ve bil bakalım ne olur?
pistin her yerine vuran disko topunun rengarenk yansımasını yakalamaya çalışır tüm gün. o ışıkları yakalayacam diye döner durur. Işığı köşeye sıkıştırmaya, ayağıyla basmaya falan çalışır. evet kısaca çocuk sıçtığı boktan bellidir. Ahahahah maldır saftır.
Not: yalnız topuklu ayakkabı giyen bi teyze elinize basmasın dikkat! yaaa yaaa... bi de o'nun için dayak yiyebilirsiniz.
