bugün

disko kralı, medya kralı ve muhabbet kralı olarak 3 güne yayılmış program.

http://www.kanald.com.tr/.../Detail.aspx?programId=53
aslan kraldan farklı olarak ormanı değil disko adlı set i mekan seçmiş olan okan bayülgen in gsl programıdır.
başarılı bir yeni dekorla sezona giriş yapmıştır. ayrıca esra ile ceyda yı şahsıma ilk kez canlı izleme fırsatı vermiştir. maşallah diyorum ilk dakikadan...
gizli, üstü örtülü reklamcılıkta son noktaya ulaşmıştır. ayrıca pek tad vermemiştir.
orkestrası çok iyi olan program. an itibariylen crazy train çaldılar. az önce de du hast.
okan bayülgen'in yine sıçıp sıvadığı program. hani her sezon okan, bu sefer düzgün bir formatta programını yapar diye bekliyoruz. ama yine değişen bir şey yok sanırım. yıllarca laf soktuğu insanları, hacı be dalgamızı geçiyor ayağına programına çağırıyor. esra ceyda ne lan mına koyayım. Mizah veya eğlence anlayışınız bu mu kadar mı düşük ? haftaya kimler geliyor okan ? banu alkan, mustafa topaloğlu ya da salak bir manken mi ?
okan bayülgen'in döküldüğü programdır. hep aynı konuklar hep aynı geyiik.
an itibari ile bület inal ın nerden düştüm lan buraya bakışlarıyla etrafı süzdüğü program.
beyaz show bile daha eğlenceli lan. gerisini sen düşün *
hakkında bu kadar az yazı yazılması vesilesiyle acaba adı mı değişti len diye düşündüren ve düşündürürken de yeteri kadar güldürmeyen program.
yakında zirvesi düzenlenecek olan program; izlemede kalınız.
ne zaman denk gelsem hakkı devrim'i gördüğüm program. ya aynı programları görüyorum ya da hakkı dede gediklisi olmuş.
cocuguna annecigim diyen zihniyet adlı eserimde(!) bahsettiğim konuya değinilmiş program. *
yeni dekoruyla beğenimi toplayan ama seyirci yoğunluğunun azizliğine uğrayıp kolon önüne oturan gençlere sabırlar dilememi söyleten özgür program.

star tv'deki rakibi oray konuk show yapıp okan'la rekabet içine girmiş olsa da samimiyeti tercih edip okan'da kaldım.
olağanüstü, türkiye standartları üzerinde bir stüdyo hazırlamışlar. seviyorum okan'ı.
her zamanki gibi okan bayulgene 3 ay veda eden bünyeler, 3 aylık süre zarfında okan bayulgen'i inanılmaz yüksek seviyelere taşımıştır ve bu yüzden klasik bir disko kralı bölümünü "vasat" olarak değerlendirmişlerdir.

her sene başında oluyor bu olay. 3 aylık arada "ah abi be disko kralı olcaktı şimdi." diye başlayıp "abi gelmiş geçmiş en iyi programdı be."ye kadar devam eden konuşmalar sonucunda beklentilerini insanüstü seviyesine taşıyan izleyici normal bir disko kralı bölümüne rastladığında "iyi de hayalimdeki beyaz atlı prens bu değildi." moduna giriyor.

klasik disko kralı gençler, oturun izleyin işte.
bektaş karakterini acilen silmeleri gerekiyor. o eleman, anca seda sayan'ın reklam arasına girmeden önce şebeleklik yapması gereken bir komedyen (!) olabilir. ne işi var allasen!
ismiyle içeriğinin bi gram alakası olmayan tv programı.
üstüne tanımam programı. adam yine kaliteli bir iş yapmış. helal olsun. yıllardır olduğu gibi yine izlemeye devam ediciğiz ailecek.

ayrıca; jenerik cıngılına bittim. (bkz: consume obey die)
dekor üzerinde çok uğraşılmış belli. güzel de olmuş. müzik desen zaten haykonun elinden çıkma o da güzel. hemen dile dolanıyor. okanın dikkat çektiği konular da önemliydi. ancak 'şansına güven salak' bölümünde espri özürlüsü 'bektaş' denen arkadaşa sürekli bir kısaltma sorulması (bjk nin açılımı, www nin açılımı, dna nın açılımı) onunda okana hep aynı hareketlerle ve özürlü bi ifadeyle cevap vermesi okanın da tabiriyle 'tamamen maymunluktu'. hayrettin ve bektaşın , gürgen öz ve ekibi gibi komik olmasını beklemek hayal kırıklığından başka birşey değildir. hayrettin ve bektaş defolup giderse program eski seviyesini yakalayacaktır. ayrıca bu özgür'ün çektiği bölümlerde giriş kısmı çok uzun tutulmuş. her seferinde insan izlerken sıkılıyor.
hayrettin karaoğuz ve bektaş denilen diğer adamı kadrosuna dahil etmiştir. bu iki tip, harbi tivi isimli faciada ağızlarını, gözlerini sıkıp bükme gibi garip aksiyonlara girerek insanları güldürdüklerini sanmaktadırlar. daha programı ilk açtığım anda bile, bir konfeti makinesinin yanında "vehaliyooree" diye bağırırken buldum onları. üçlü soru-cevap kısmında hayrettin o kadar göze batmadıysa da bektaş, tam anlamıyla seda sayan ın yanındaki adama benzemişti (murtaza mıydı neydi adı? unuttum). gürgen öz kadar akıcı ve zeki espriler yapan bir adamdan sonra bu ikili uymamış ("gadın didiğin böyle olur" lafına bile yarılırdım o derece). girişteki sunumu da hayrettin yaptı. o sesi tanımak zor değil. çünkü peltek konuşuyor kendisi. biraz yanlış seçim sanki.

ayrıca artık sesçisini değiştirmesi gereken programdır. normalde televizyonun sesi 20-30 arası iken, bu programda 40-50 arası açıyorum. ne zaman okan bağırsa, seyirciler alkışlasa, konuklar gülse vb. o ses patlıyor. bu bir tek benim başıma geliyor, televizyondan kaynaklanıyor sansam da dün gece bir çok kişinin isyanını duydum ve bu olay yıllardır böyle. hatta bunca şeyin üzerine okan telefondaki konuğa "telefonun cızırdama yapıyor" deyince baya güldüm. bilmiyorum, aslında çok kaliteli program. özellikle aziz kedi nin ve özür dileyerek adını unuttuğum sarışın, uzun saçlı abinin oynadığı skeç tatlı şeylere çok güldüm.

güzel program... en azından benzerlerinin arasından açık ara önde. biz de bu kaliteyi gördükçe şımarıyor, en ufak ayrıntılara takıyor, söyleniyoruz. yine de kalitesini belli eden, 3 güne yayılarak iyice keyif veren programdır kendileri.
fatih ürek'in konuk olarak katıldığı geçen haftaya nazaran şimdilik akıcı giden program.
Acilen ismi değişmesi gereken program. Tekrardan zaga olsun.
fırat doğruloğlu ve ekürisi pınarın bugün konuklar arasında olduğu program. fıratın ses tonunun mükemmele yakınlığı gözden kaçmamıştır. ayrıca pınar da ne güzelmiş yahu.

fatih ürek'in program başından beri pembe gözlüğü neden çıkarmadığı anlaşılamamıştır. ya da ben kaçırdım.

rasim baba yine müthişti.

binbir tane dizide oynayan güzel dedikleri bir konuk daha vardı ama nedense her açıdan bakmamıza rağmen göremediğimiz bir güzellik. neyse efendim konumuz o değil. yahu o kadar dizi saydın ama bi başrol göremedik. hatta o dizilerden birkaçının tüm sezonunu izledim, seni hatırlamıyorum bile. (bkz: silik tip)

işte yazmak istediğim asıl konuya geldim.
recep ivedik'te oynayan hanım kızımız da konukmuş. çok ciddi söylüyorum 1 saat sonra o hatunun o hatun olduğunu anladım. filmden bir sahne gösterilince hatırladım. burun ve ağız operasyonu sanırım. dişlerin 32si de ortada. gülmese bile. bu hanım kızımız, filmden bir sahne gösterilirken bir "ıyyy" hareketi yaptı. bunun anlamı çok açıktı. çok kötü bir sahne. hiç iyi oynanmamış. bununla yetinmeyip, recep ivedik filminde oynamasının kendisi için hata olduğunu tavırlarıyla gayet net belli etmiştir. ancak, sanırım şahan'a ayıp olmaması için dillendiremedi. ya arkadaşım sen ki, bu film çekilmeden kimse tarafından tanınmayan biriydin. şundan kesinlikle eminim ki sana şahan'dan teklif geldiğinde buna deli gibi sevindin, bütün arkadaşlarına haber saldın. film vizyona girip rekorlar kırdığında egona ego kattın. şimdi kalkmış diyorsun ki; (daha doğrusu demedin ama ima ettin diyelim) bu filmde oynamam hataydı. laaaan. tamam film çok eleştiriliyor filan ama. bu kadar da yediğin kaba pisleme durumu olamaz be kardeşim. ya bide sen şu "ben süper oyuncuyum" tribine ne ara girdin ve niye girdin. böyle kendine aşırı güvenmeler filan. ivedikten götürdün parayı, yaptırmışın dudağı açmışın göğüsleri. tamam türk erkekleri için göğüs farketmez bilirim. ama kendine yakıştırıyo musun o sarkık göğüsleri sergilemeyi? insan eski yaptıklarını bazen beğenmeyebilir ama bismillah be kızım. film 1 utanma 1. ee noldu ondan sonra müthiş filmler mi çektin? bi tane avanak kuzen çekmişin. hasılat yerlerde.

evet yine ismini hatırlayamadığım bir konuk daha vardı. ya arkadaşım o nasıl bir sestir öyle. (bkz: what i do)

şöyle bi baktım da sadece fatih ürek'in ismini hatırlamışım galiba. vay bana vaylar bana.
konuk ve program kalitesiyle yerlerde olan program.