--spoiler--
Bayındır Han'ın sohbetine giden Dirse Han'ın Kara Otağa oturtulması ile Dirse Han'ın karşılanması sırasındaki duygu ve düşünceleri ile oğlu Boğaç Han'ın kahramanlıklarını anlatan Dede korkut hikâyesi.
Bayındır Han hükmettiği halka her sene büyük şölen düzenler, yine bir sene gelecek konukların üç ayrı çadırda ağırlanmasını emreder. Bunlar Ak, Kızıl ve Kara çadırlardır. Ak çadır oğlan çocuğu olanlara, Kızıl kız çocuğu olanlar için, Kara çadır ise hiç çocuğu olmayanlar içindir. Bayındır Han çocuğu olmayanları, üremeyenleri Tanrı'nın lanetledikleri olarak görür. Dirse Han'ın ise çocuğu yoktur yanındaki 34 adamıyla geldiğinde bu davranışı hoş karşılamaz ve hanımına hesap sormaya karar verir. Hanımından hesap sorarken kendini öğüt dinlerken bulur, ama öğüdü de tutar ve büyük yemek düzenler. insanlara yardım eder hayır duası alır ve sonunda sağlıklı bir oğlu olur. Oğlan büyür ve Bayındır Han'ın büyük boğasıyla güreşir, kuvvetli yumruğuyla boğayı dizginler ve yener. Şan kazanır Dede Korkut'un iltifatlarına nail olur, babası tarafından da ödüllendirilir. Bunu kıskanan babasının 34 adamı fesatlık düşünürler ve babasını Boğaç Han'a karşı doldururlar. Bir av düzenlerler ve o sırada türlü oyunlarla oğlanı babasına vurdururlar. Boğaç Han mucizevi şekilde annesinin yardımıyla kurtulur ve babasına eziyet eden, kaçıran 34 adamı yener.Halkına barış getirir.
--spoiler--
Kadim Türk töresince bir çocuk külfetli bir iş halletmedikçe, bir Kahramanlık yapmadıkça ad konmazdı. Aldığı isim de ne kahramanlık yapmışsa onu hatırlatan türde bir isim olurdu.
Dirse Han'ın oğlu bir toyda kudretini ispat için boğayla güreşti. Bir müddet yenişemediler. Han'ın oğlu bir yumruğu boğanın alnında öbür eli boynuzunda boğayı yıkamadı. Sonra bir müddet böyle düşündü. Niye yıkılacak dama direk olayım dedi Çekildi. Kara Boğa göğsü üstüne yere yıkıldı.
Ondan sonra dede Korkut geldi. Bu yiğidin adı Boğaç olsun adını ben verdim yaşını Tanrı versin dilerim Tanrı'dan Başlıya baş eğdirsin dizliye di çöktürsün dedi.