geçen 2 ay boyunca işi gücü direniştir yok efendime söyleyeyim taksimde yatıp kalkmak gibi fantastik bir durumda olan çapulcuların şuan ne yapacağını bilemeyip ortada sap gibi kalması hedesidir.
Lan gidin ananızın evine soğan gırıp tarhana için.
herkesin bildiği, gördüğü ve öğrendiği gibi, bugün hangi yalanları yaysam, hangi devlet büyüğüne saydırsam, kime küfür etsem, içimdeki nefreti nasıl kussam, insanlıktan ne vasıtayla çıkıp başka ilkel varlıklara dönüşsem diyerek omurgasız zekalarını çalıştırmak için alkol alemleri yapıyorlardır.
başlığı açan arkadaşın direnişin ne olduğunu bilmediği açıkça belli oluyor. arkadaşım direniş hep beraber sokaklara çıkıp protesto etmek değildir. direniş tv de kanalları gezerken yandaş medyayı izlememektir. direniş yandaş basının gazete app'lerni telefonundan silmektir. direniş garanti bankasından hesabını kapatıp kredi kartlarını iade etmendir. direniş eli sopalı işletmelerden alışveriş yapmamaktır (o işletmelerin de kim olduğu ortaya çıktı. pavyon işleten pezevenkler onlardan bir şey almak o belediye başkanının işidir bizim değil). direniş başbakan ve yalakalarının ne hallere düştüğünü görmek demektir. direniş telekineziye inanmanızı sağlamaktır. direniş twitter işe yaramaz deyip onu en çok kullanmanızı sağlamak demektir. sen daha direnişin ne olduğunu anlamamışsın be cahil kardeşim.
bitaraf olan bertaraf olur kelamını yaşam mottoları olarak benimsemiş kimselerce "ortada kaldığı" düşünülenlerdir.
oysa ki benim hatırladığım eylemlerden sonra "ortada kalanlar" için televizyon kanallarında izlenecek dizi, müzik standlarında albümü alınacak müzisyen(doğuş'tur falan geçiyorum bu konuda) kalmamıştı.
"ortada kalmak" hadisesini bu konuda "fiziki" olarak ele alırsak ciddi yanılgılara düşünürüz, zira bir kesimin her şart altında sığınabileceği, uğruna pervasızca "yalanlar" peyda edebileceği "camileri" ve "dini" türlü mekânları var.
bence ortada kalanlar, apaçık bellidir.
hani yalanları, ellerinde patlayanlar. yalanları, yüzlerinde bir şiddetli tokatmış gibi gümbürdeyerek patlayanlar...