7 sene önce bir olay yaşanıyor.. 'Sezgi' adında bir kız evden çıkıyor ve ailesi ondan haber alamıyor. O evden çıktıktan sonra ne oluyor biliyor musunuz? 3 adet şerefsiz 15 yaşındaki sezgi'yi bir eve kapatıp, ona uyuşturucu enjekte edip, sabaha kadar tecavüz ediyorlar.. o küçücük beden tüm bunları kaldıramıyor oracıkta vefat ediyor.. daha sonra bu 3 şerefsiz durur mu yaptıkları ortaya çıkmasın diye sezgi'yi yıkıyorlar.. spermleri vücudunda kalmasın, suçları ortaya çıkmasın diye.. daha sonra o küçücük bedeni bir oyuncak bebek gibi bir bavulun içine koyup arı kovanlarının olduğu bir yere taşıyorlar. Daha sonra onu bavuldan çıkarıp arı kovanlarının yanına bırakıyorlar. 1 hafta sonra cansız bedeni bulunan kız tanınmaz halde olduğundan polisler onu aynı zamanda kayıp ilanı verilen bir hayat kadını zannedip dosyanın üzerini kapiyorlar. Vücudunda 3 ayrı sperm izine rastlanıyor evet ama nasıl olsa hayat kadını ne yaptığı belli diye şeref yoksunu bir düşünceden olsa gerek olay kapanıyor. Ama sezgi'nin ablası olayın üzerine gidiyor. O ve avukatları sibel önder bu işin peşini bırakmıyor kanıtlar deliller topluyorlar.. avukat sibel önder o 3 serefsizden biriyle yalan bir arkadaşlık kurup tüm cinayeti anlattirıyor hatta.. 7 sene sürüyor bu mücadele.. bu aralar davası var hatta sanırım bugün sabahtı. Bir genç kızın hayatının mahvolusunun cezası için 7 sene çok. Burası türkiye evet belki de az bile bizim ülkemiz için.. nerede kaldı adaletimiz? Avukatın söylediği bir söz;
'Sezgi artık kimsesiz değildi. Sezgi artık bendim. sezgi artik hepimizdik. Ölünün dili yok ama benim, bizim var'
Takdir sizin..
Saygılar..