erken okul dönemi olan ailenin de aynı koşullarda yetiştiği varsayılır ve olağan şekilde etkileyen tahripkar etkisi hesaba katılırsa, anlayıştan, yorum getirme kabiliyetinden ve bireylik hamurundan yoksun yetişen, ilerleyen zaman dilimlerinde de tıpkı domino taşları gibi farklı yöne gitmeksizin debelenmeye meyilli, çizilen sınırlarda yaşamayı kanıksamamayı kendilerine aşılanan sebat kavramı ile bütünleştiren, algı olarak eğilim gösterdiği çaba gerektirmeyen olaylara karşı dahi pasif duruş alması muhtemel olan, ses etmeyi, yadırgamayı, mücadele etmeyi, sorgulamayı, derine inmeyi, kararlı tutum takınmayı, bilgi edinmeyi ve edindirmeyi, saygılı ancak dikine yönelim gösterebilmeyi, farklı yapıdaki insanları anlayışla karşılamayı, dil - din - kültür gerekliliklerine sahip çıkmayı, ataları ile barışık olmayı, mukayese yeteneği ile farklı açıdan bakmayı bilmeyen, kuşaktır.
bu durumu doğuran sebepleri öz irade ile çözmekten ne kadar uzaksak, bu topraklara kader biçen emperyalistlere, bölücülere, vatana asgari ehemmiyet gösteren liberallere, halkına tepeden bakan soysuz soylulara, batı ya ram etmeyi, halkına türlü afyonları tattırarak icra eden aslı apayrı karanlık odaklara da bir o kadar yakınız.
