coventry city'deyken fırtınalar estirirdi forvette. 1997'de takımının inanılmaz bir kaçışla kümede kalmasında kilit rollerden birini oynadı. hatta darren huckerby ile şahane ikiliydi, aralık 1997'de highfield road'da coventry taraftarı arasında efsane haline gelen manchester united maçını da bu ikilinin son 5 dakikasına attığı gollerle 3-2 kazanmıştı gök mavililer. aynı sezonun ilk haftasında chelsea'ye karşı da hat-trick yapmıştı dublin. zaten coventry'den 2 sene önce ferguson onu theatre of dreams semalarına getirmişti ama sakatlıklar ve eric cantona faktörü onun bir masterchef olmasını engelledi.
1997'de newcastle united maçında attığı enteresan gol yıllarca hafızalardan silinmedi, kaleci shay given'ın eliyle kontrol edip yere bıraktığı topu arkadan sinsice gelip çalmış given'ın "noluyo mnskym" demesine bırakmadan boş kaleye göndermişti. raul tamudo copa del rey 2000 finalinde toni jimenez'in elinden kafayla çalıp attığı golden sonra "dublin akıllı olsun" demişti. sutton ve owen'la paylaştığı gol krallığıyla sonlanan 1997-1998 sezonu macerasından sonra ilginç bir şekilde glen hoddle bu adamı dünya kupası kadrosuna dahil etmedi, ama daha sonra oynanan maçlarda forma şansı bulsa da uzun sürmedi milli takım kariyeri.
ne doktorlar ne mühendisler istedi dublin'i ama o ailesine yakın olmak için ezeli rakipleri aston villa'yı seçip, hafiften bir tepki çekti. aston villa'da daha 2. maçında hat-trick yaptı southampton'a karşı, sonra arada şahane bir milli takım performansı sergiledi çek cumhuriyeti'ne karşı, takip eden hafta da penaltısını david james kurtarmasa liverpool'a karşı da hat-trick yapıyordu. ilk sezonunda iyiydi, ikinci sezonunda ise boynu kırılmasına rağmen aynı sezonda sahalara dönmesini bildi ama eski dublin yoktu işte sahada. river plate'in golcüsü juan pablo angel'in de alınmasıyla iyice gözden düşen dublin bir oraya, bir buraya savruldu türk filmlerinde dayak yiyen konsomatrisler gibi. en son 39 yaşında norwich formasıyla görüldü, ondan sonra da bateri çalarken gördüler. hatta bu adam bir de "the dube" diye küp şeklinde bir vurmalı çalgı icat etmiş, nobel ödülü vermedilerse kendine bunda shay given'ın parmağı vardır.
1996'da david busst'un ayağı bir man utd maçında resmen koptuğunda bu adam vardı yaralı arkadaşı için çırpınanların başında. o meşhur korku filmi gibi fotoğrafta dublin'in hali durumu özetliyordu esasında:
o gitti city'den, coventry city formasına da subaru geldi, peugeot gitti. mustapha hadji ile falan takıldılar, city alt ligi boyladı. evet hepsi dublin yüzünden...