Müslümanlıktan bahsederken kimileri, dinin gerektirdiğini yapmayıp,kafasına göre yaşarken, ama sorulduğunda "elbette müslümanım" diyenler; bir dine bağlı olmayıp, hatta tanrıyı da reddedenleri hangi mantık çerçevesinde eleştiriyorlar merak etmekteyim doğrusu.
Her * yaptıktan sonra tövbe ederim bir şey olmaz mantığıyla hareket ederek müslümanlığı savunan zat-ı muhteremler, siz tanrınıza karşı gelip onun dilediğini yapmıyorken ben onu reddedip kendi istediğimi yapıyorsam hangimizinki daha kabul edilebilir?
Tanrınız size ibadeti emretmişken, zamanı geldiğinde yaparız deyip yaşlanmayı bekliyorsanız,
Tanrınız size cinsel münasebeti ancak nikah altında yapmayı emretmişken,tırnak içinde söylüyorum * "zina" yapıyorsanız,
Tanrınız size dürüst olmayı emretmişken, ağız dolusu yalanlar savuruyorsanız,
Ben iki yüzlülük yapmayıp * reddediyorsam, dinsizliğimi eleştirmek size hiç düşmüyor buna emin olun.
günahkarız, eyvallah. her boku yiyoruz, Allah affetsin. ama yaradan bize en azından aralık ta olsa bir açık kapı bırakıyor. ben bana inanan, bana şirk koşmayan kulumu affederim diyor. kabir azabını, cehennem ateşini tattırıyor ama sonsuz cenneti vaadediyor.belki de gevşekliğimiz bundan. zira cenab-ı hak dinsizlerin o cahil yüzlerine kapıyı çarpıyor, cehennem odunu olma ödülüne layık görüyor. bizim dinsizleri eleştirmemiz onlara acıdığımızdandır. masum görünerek, entellektüel takılarak kendilerini üstün, farklı *göstermeye çalışmaları bizlerin onlara daha çok acımamıza neden oluyor. bu da bazı fırlama inançlılara malzeme çıkartıyor *. Allah hidayet versin.
(bkz: aklını kullan cafer)
bir ateistin haklı serzenişi. doğrusu kabul etmek gerekir ki, bizim memlekette müslümanlar ateistler kadar dürüst değil. adamlar en azından inanmıyor, inanmadıkları için de kafalarına göre yaşıyor. bizimkiler hem inandıklarını söylüyor, hem de dinle imanla alakaları yok. açıp bir kere kuran okumuşları yok, kafalarına göre konuşup, kafalarına göre yaşıyorlar. allah hepsine hidayet etsin.