amaçsız yaşamak değildir, sadece saçma sapan şeylere tapma ihtiyacı duymadan yaşam isteğidir. aslında amaçsızlık görülmesini insanın algısına bağlıyorum. kişiler o kadar şizofreni bir hal aldı ki dinlerle birlikte dünya olan insanların çabalarını amaçsızlık olarak görüyor. gerçekten din hastalıktır.
ateizm denilen safsatadan bile daha mantıksızdır. ateist arkadaşlarım ara sıra kendi çaplarında mantıklı açıklamalar kurabiliyorlar. Dinsizlerde o da yok.
daha önce yazılmış olan kitaplarla değil, evrendeki anlamları kendi aklıyla şekillendirerek yaşamaktır. özgür düşünmektir. bilinmezliği klişe cevaplarla kapatıp gönlünü kısa yoldan rahat ettirmek değil, evreni, doğayı kendine göre yorumlamaktır. araştırmacılığın, sorgulamanın, tabuları yıkmanın yahut doğumdan itibaren beyin yıkanmayan bir şekilde yetiştirilme sonucu ulaşılan mertebedir. ama tamamen somut ve realist yaşamak olarak adlandırmak da doğru olmaz. aynı zamanda dinsizlerin, dinleri araştırarak, reddettikleri şeyi bilmeleri gerekir zannımca.
yalnızca tanrılar gibi her şeyi bilen veya hayvanlar gibi bu dünya hakkında herhangi bir görüş benimseyemecek üretemeyecek olan varlıklar için geçerli durumdur.