amaçsız yaşamak değildir, sadece saçma sapan şeylere tapma ihtiyacı duymadan yaşam isteğidir. aslında amaçsızlık görülmesini insanın algısına bağlıyorum. kişiler o kadar şizofreni bir hal aldı ki dinlerle birlikte dünya olan insanların çabalarını amaçsızlık olarak görüyor. gerçekten din hastalıktır.
çok güzel bir şeydir, dinsizlik insana insan olmayı, sevmeyi öğretir. o sevmeyi öğretince o sevgi üzerinden başkalarını sevmeyi de öğrenirsin. din denen lanet, kan emici vahşi yaratık insanlığını alıp götürüyor, vicdanını, kimliğini, insanlığını öldürüyor. dinden nefret etmek de duyguların en büyüğüdür.
inandığınız tanrınızla aranıza hiç kimse giremez. Kim ki tanrıyla aranıza girmişse bilin ki o veya onlar tanrınızı sizden söküp almıştır. Yerine kendi yarattıkları tanrıyı vermişlerdir.
Dinsizlik içteki (hakiki) peygambere kulak vermektir.
Tanrı'ya kalabalık mabetlerde değil.
Yapayalnızken varılır.
Edit: her türlü tanrı inancı kendi tanrısını yaratır. Dinsizin tanrısı için de hakiki diyemeyiz.
çok sıradan bir şey olmasına insanların çoğunun dinin adını bile duymadan yaşayıp gitmesine rağmen, dindarlar için dünyanın en kötü şeylerinden biridir.