evet, dünyadaki tüm din, tanrı ya da felsefelerle taşşak geçme hürriyetiniz vardır. bunu yaparken başka bir bireye lanet olasıca dininizi ya da dinsizliğinizi dayatmadan, onun din ve vicdan hürriyetine tecavüz ya da taciz etmeden.
bir kişinin din ve vicdan hürriyetine saldırmadan alay etmek imkansız olduğundan kendiyle çelişen ifade.
ha kendi aranızda yaparsınız zaten onu yapıyorlar.
demokrasisi afrika kabile ülkeleri altında, 87.sırada, bilime ideolojik olarak karşıt hükümete sahip ülkenin afganistan timsali insanlarının kafasına aldanmayalım. muhafazakar değerlerini dayatan insanların bireysel hak ve hürriyetlerimizi çiğnemesine izin vermemeli hiçbir birey.
eleştirmeyi alay etmek olarak algılayan stajyer atayiz. "allahü ekber orospu çocuğu allahü ekber" diyen ergenin akraba evliliği ile doğan kuzenidir. ama arada bir zülfü yare dokunmak da farz bir yerde.
dinlerin eleştirilmediği, diyanetin, dinin devlet eliyle dayatıldığı, imam hatip liselerinin olduğu(ilahiyat fakültesine 18 yaşına gelen her dindar gidebilir, bu gayet normal), her yeni doğanın kimliğine islam yazılan, cemaatlerce finansa edilen vakıfların milyarlarıyla düşünce hürriyetine düşman kesilip medya ile misyonerlik yaptığı, din kültürü diye islam ve sünniliğin devlet eliyle dayatıldığı, hiçbir hristiyan okulu v.s. ye müsade edilmeyen, alevilere zamanında solculuğun dikte edilip şimdiyse sünniliğin dayatıldığı; demokrasi, hukuk, laiklikten uzak ülkenin insanlarına acımamak elde değil.
sokakta size biri çatıyor ve ona allah'ından bul yerine yarın mahkemede görüşürüz diyemiyorsanız asayiş ve güvenliğinizin dahi sağlanamadığı bir 3.dünya ülkesinde yaşıyorsunuz demektir.
liberalizmi savunuyorum. 77 milyon bir görüşü desteklese ve 1 kişi desteklemeyip kendi görüşünü yaşamak istese ben ondan yana olurum. çoğunluğun, müslüman diktatörlüğünü savunmaktır toplumsal değer naraları atmak.
libya'nın demokrasisini bile yaşatmak ve yaşamak istemeyenlerin cahilce, savunduğumu ateizm ile bağdaştırması tesadüf değil.
çoğunluğa aldanmayalım. bu ülkede 70 ya da 77 milyon müslüman olabilir.
çoğunluk görüşü hiçbir zaman bireysel hak ve hürriyetlerin önünde değildir, önüne geçerse onun adı çoğunluğun, toplum denen muhafazakar yapının bireyleri hapsetmesidir; çoğunluk diktatörlüğüdür.
mizahi dille alay geçmek, hakaret edip sövmek değildir.
size ingiltere, norveç, danimarka, finlandiya, japonya'da vb. gelişmiş ülkelerde dinlerle ya da dinsiz felsefelerle alay geçtiğiniz için dinci hükümet yetkililerinin kararına dayanarak hiçbir şekilde ceza verilmez.
türkiye'de yargı, yasama çökük durumdadır. devletin organları hükümet kontrolündedir.
aihm'deki sicili kara olan türkiye cumhuriyeti dünyadaki kabile ülkelerinin bile gerisinde bir demokrasiye sahiptir, bir tür ortadoğu müslüman diktatörlüğü; ama gerçek demokrasi çoğunluğun diktatörlüğü değildir. ve laiklik bu hükümetten evveldir, hiçbir tanımıyla bu ülkede uygulanmadı.
ateizmle alay geçen müslümanlara o hakkı veren kim? bireysel hakları.
ateistlere, hristiyanlara, yahudilere, budistlere de islam ile alay geçme hürriyetini veren yine o bireysel hak ve hürriyetlerdir.
alay geçmek ya da geçmemek bireysel bir tercih meselesidir. benim böyle bir amacım yok. ateizmle ya da islam ile alay geçmek isteyenin, bunu tercih edenin böyle bir hakkı vardır.
ali'nin değeri armut yemekse ki birileri buna din diyor, alay geçmek gayet doğal. şimdi trilyonlarca değerle alay geçme hakkı var. şimdi birkaç ya da 77 milyon bireyin ortak değere, yani dine sahip olması hiçbir şeyi değiştirmez ki.
bunu bi hak olarak görmek yaçmalık nasıl biri bunu bir hak olarak görür hiç bişey ile hiçbir şekilde dalga geçilemez ben agnostiğim diye hiç bir müslümanla dalga geçmedim aynı saygıda bana gösterildi mutluyum.