dinlerin ortaya çıkışından ziyade, "akıl çağı"na girmiş olmamız gereken bu zamanlarda "hala" varolmasındaki rolleridir kastedilen. öncelikle; bunun asıl önemli nedeni insan beyninin inanmaya yatkın oluşudur; neden-sonuç ilişkisi içinde görmeye alıştığımız dünyada, anlamsızlığa verilen yanıttır inanmak. (tam da bu yüzden ahlaksızlıktır, bunu başka bir yerde izah etmeye çalışıcam)
dinlerin sürmesinde inançsızların rolü üzerine yapılmış bir araştırmadan bahsetmek istiyorum; jasss'ta yayınlanmış olan, oackland üniversitesinden james dow'un sosyal evrim simülasyonu çalışması; http://jasss.soc.surrey.ac.uk/11/2/2.html
dow, dinin -yani; dünya hakkında yanlışlığı ya da doğruluğu ispatlanamayan bilgi üzerine dayalı bir sistemin- toplumda nasıl yayıldığı sorusunun cevabını araştıran bir simulasyon programı yapmış. elbette dinin evrimi üzerine çeşitli teoriler var ve genel olarak iki kategoriye ayrılıyorlar; her dinin bir şekilde faydalı olduğu için doğal seçilimin sonucu olduğu iddiası ya da sosyal örgütlenmenin ve insan beyninin başka özelliklerinin bir yan ürünü olduğu. ilk olasılığın iki ana ayrımı var: avantaj dine inanan bireylerin (standart birey bazlı doğal seçilim) ya da grupların (grup seçiliminin daha tartışmalı mekanizmasını hatırlatıyor) sayısını artırıyor. dow'un çalışması dini inancın bir tür bireysel avantaj nedeniyle yayılmış olması olasılığını araştırıyor.
simülasyonların ilginç sonuçlarından ilki, test edilen bir çok durumda dinin varlığını sürdürememesi. bu muhtemelen hayatın nasıl işlediğine dayalı fantastik kavramlara sahip olmanın çok açık bir bedeli (darwinci uygunluk anlamında). peki o zaman nasıl oluyor da, pratikte her insan topluluğu bu din virüsünü kapıyor. dow'un çalışmasının en şaşırtıcı sonucu; din yalnızca inançsızların dindarları desteklediği durumlarda yayılabiliyor. bu nasıl mümkün oluyor?
dow'a göre "eğer bir insan soyut bir tanrı için fedakarlık yapmaya gönüllüyse, diğerleri onların topluluk için fedakarlık yapmaya da gönüllü olduklarını düşünüyor" (greenbeard etkisi denen durum). 'engel prensibi' denen ve sağlam bir temeli olan evrimsel fikrin sosyal versiyonu; erkeklerin faydasız ve bedeli olan özellikleri olması (tavuskuşunun tüyleri veya ferrari bir spor araba) dişileri daha çok cezbediyor çünkü dolaylı yoldan; genlerinin, enerjisini ve kaynaklarını sadece dişileri memnun etmek için israf edebilecek kadar iyi olduğu mesajını veriyor. ve dişiyi sadece bu teklifi kabul etmekle ne tür bir döl elde edebileceği konusunda düşünmeye teşvik ediyor...
böyle bir senaryo, tuhaf ve mantıksız görünebilecek olsa da bunu destekleyen bağımsız deneysel kanıtlar da var, örneğin israil'de kibbutzlarda (ortak çiftlik) yapılmış çalışmalarda dindar insanların, topluluğun diğer üyelerine oranla inançsızlardan yardım görmelerinin daha olası olduğu ortaya çıkmış. muhtemelen onlar üzerinde bir güven duygusu uyandırdıklarından. ironik olarak; elbette bu güven, dindarların dünya hakkında daha gerçek bilgiler sunmasından değil kanıtlanamaz bilgilere yüksek derece bağlılık göstermelerinden kaynaklanıyor!
özet; dinlerin varolmasında inançsızların da payı var; inançlara saygı teranesiyle, militan ateizm suçlamalarıyla bir tür gizli ateizme, konformizme gömülenlerin bilhassa.
"örneğin israil'de kibbutzlarda (ortak çiftlik) yapılmış çalışmalarda dindar insanların, topluluğun diğer üyelerine oranla inançsızlardan yardım görmelerinin daha olası olduğu ortaya çıkmış. muhtemelen onlar üzerinde bir güven duygusu uyandırdıklarından. ironik olarak; elbette bu güven, dindarların dünya hakkında daha gerçek bilgiler sunmasından değil kanıtlanamaz bilgilere yüksek derece bağlılık göstermelerinden kaynaklanıyor!"
ulan bunu adam akıllı bir yahudiye desen daşşaklarını tuta tuta güler. ulan binlerce sene dinsizlikten, inançsızlıktan çekenler kendileri. bu yukardaki tezleri ortaya atan adamın dinler tarihinden zerre kadar haberi yok ya da işine geleni saçmış savurmuş. bir de yahudilikten örnek vermiş ! bu yukardaki konuyu değil de dinsizliğin ve maddeciliğin neden yahudiliğin bağrından fışkırdığını araştırsa daha kayda değer derdik.
dinsel pragma fikrine gelince..yani işine geldiği için , bir yarar sağladığı için dine inanmak. bu da batı türetmesi bir bok. kendi elleriyle peygamberler öldürdükten, kitapları tahrif ettikten sonra manayı maddeye hasrettikten sonra ellerinde bu oyuncaklar kaldı işte. işe yaradığı için dini savunmak, saygı göstermek bildiğin dinsizliktir. bunun dinle olan hangi alakasını araştırıyorsun ki sen ? bir de "insanlar dini neden kabullenir" babında alt dallardan biri olarak bunu koymuş araştırmacı ! sen daha önce imanın dille değil kalple tasdik olunan birşey olduğunu bil, biraz ilahiyyat oku sonra yaz bunları.
dinlerin varoluşunda inançsızların rolü var ise de şimdiye dek , bundan sonra inançlı görünen din sömürücülerinin rolü olduğu kesindir.
örnekleri bolca mevcut olmakla beraber size bir kaç tanesini takdim edeyim : en yakın ahlaksızlık örneğini sergileyen meşhur hüseyin üzmez dede, parası çok aklı kıtların sömürücüsü deniz feneri, daha bugün okudum 17 yaşındaki kuran kursu hocasının 4 yaşındaki oğlan çocuğuna tecavüz etmesi, kan beynime sıçradı dahasını saymaya gücüm yetmeyecek.
dini inancın arkasına saklanarak milletin anasını belleyenlere ne demeli namus adına kadınlarını kızlarını öldüren ağalar beyler.
boş verin inançsızlarla uğraşmayı bir inançlıyım diyenlere bakın hele.
adalet sisteminden haberiniz var mı atıp tutmakta mangalda kül bırakmayan çok inançlı insancıklar? inanç dediğiniz ne ola ki sizin. güya adalet dağıtılan saraylarda namus diye hayatını söndürdüğünüz çok değer verdiğiniz kadınlarınızın ırzına geçiyor güdük adaletiniz erkek hayvanını korumak adına. meclis binasına aslında parasına para katmak için seçilmiş olanlar hangi vicdanla adalet sisteminin kokuşmuşluğu yüzünden çıldırıp birbirlerini geberten insanları görmezden geliyor. gece yataklarında huzurla uyuyorlar. inançlıyım diyenlere hz. ömer diyorum ben de. hani nerde günümüzde. bana maval okumasın kimse. inançmış peh. inancınızın içine edeyim sözde inançlılar. adaletin gözü bağlı terazili temsilcisinin anası bellenmiş haberiniz ola.
yok inançlıymış yok ateistmiş. bi siktirin gidin be.
"din" gibi, fantaziye dayalı bir sistemin nasıl olup da hala ayakta kalabildiğini anlamaya çalışırken vs. vs... bu konularda yazınca, pek okunmuyor, eyvellah... pek de kahrolmuyorum açıkçası, yani zaten kimsenin okuyup, okuyup da "aa! doğru lan tanrı yokmuş, ben de ne aptalmışım, hah hah" deyip ateist olmasını bekliyor değilim. daha çok kendi tavrımı, yani uslu uslu susmak yerine neden "zındıklık" ettiğimi açıklamak, yaptığım şeyin türk filmlerindeki kötü karakterler gibi muhahaha diyerek mazlum inançlılarla dalga geçmek olmadığını, kendimce nedenlerim olduğunu açıklamaya, anlatmaya çalışırken, yetmiyor bir de bunlarla uğraşıyoruz;
"örneğin israil'de kibbutzlarda (ortak çiftlik) yapılmış çalışmalarda...." diye alıntı da yapmış adam, ama halen dahi;
"ulan bunu adam akıllı bir yahudiye desen daşşaklarını tuta tuta güler. ulan binlerce sene dinsizlikten, inançsızlıktan çekenler kendileri."
diye devam ediyor. yahudilerin binlerce sene dinsizlikten çekmesinin nedeni aynı çiftlikte yaşadığı insanlar olamaz di mi? yani; ayar, ayar diye salyalar akıtarak atlamadan önce, biraz daha düzgün okumaya çalışsak keşke, sonra insan kendi ayar mantığının kurbanı olur, üstüne bir de kendi "iman"ının temelini kendi elleriyle çürütür de farkına bile varmaz;
"sen daha önce imanın dille değil kalple tasdik olunan birşey olduğunu bil..."
iman, kalple tasdik olunan bir şey olduğu ölçüde, istenerek inanıldığı için ahlaksızlığın ta kendisidir zaten. geçmiş olsun.