geçen günyine kel berber hüseyin abi'yle konuşuyorum. diyor ki; ''bak teega, dinler insanların uydurmasıdır. hepsi insanları düzene sokmak için uydurulmuş şeylerdir.''
bu sözlerin üzerine sinirden kendini kaybeden teega, eyüp sabri tuncer kolonya şişesini eline geçirir ve olaylar gelişir.
hüseyin abi: eczacı melis'e pansuman yaptırdı. cehennemde yanacak.
teega: pişman değil. cennete gitmek için ibadete devam ediyor. şol yanıma şol yanıma...
eyüp sabri tuncer kolonya şişesi: hak yolunda kırıldı. ruhu şad olsun.
Sen yüzbinlerce yıl hiç o topa girme. Mağralarda millet telef olsun.
Sonra birden araplara yağdır. Peygamber üstüne peygamber.
Sonra yine aniden bıçak gibi kes.
Hz adem cennette yaşayan, allahı bilen bilgisi ilmi olan bir peygamber öyle değil mi.
El sual; madem adem allahın ilmiyle dolu bir peygamber niye mağaralardaki sağda solda bulunan ilk insan ve sonrasında bulunan insanlar tek kelime bile konuşamıyor, ne ateşi biliyor ne geceyi ne güneşi ne ay ı.
Mağara duvarlarında geyik meyik dışında ne bir peygamber ne allah yazısı yok.
O kadar bilgili bilinçli bir peygamberin soyundan gelen insan nesli niye aguk guguk diye seslerden başka bi şey çıkaramayan insanlardan oluşmuş.
O taş devri o tunç devri ne. Adamlar neredeyse ağızlarının yerini bilmiyormuş.